Ankara Vakıf Eserleri Müzesi ve Hünkâr Mahfilinin Hikâyesi
Dört mevsime uygun gezi mekanları arasındaki müze gezileri, üşümeden yapılabilmesi açısından ‘Kışın Ankara’da yapılacak şeyler’ arasında öne çıkar. ‘Adım Adım Ankara’ yapmak ve hiç üşümemek isterseniz, işte size harika bir müze gezisi!
Ankara Vakıf Eserleri Müzesi…
Halı, kilim, ayaklı saatler, padişah vakfiyeleri, el yazması Kur’an-ı Kerimler ve daha neler neler…
Her biri paha biçilmez sanat eseri; el işi, göz nuru, ahşap, maden, hat, tezhip, cilt ve kat’ı örnekleri…
Doya doya gezebileceğiniz, 2 katta 5 salonda, yorulmadan ama tek sefere sığdırmadan.
Okuduğunuz yazı ikinci katın ilk salonunda, ‘yok artık!’ dedirtecek bir hikayeyle son bulacak. Müzeye ilk fırsatta yapacağınız ziyarette hikayedeki mahfil parçalarını da müzenin kalanını da görebilirsiniz…
Giriş katı
Girince solda geniş oda, ilk katın tek salonu. Birbirinden değerli halılarla dolu.
Girişin hemen solundaki Milas halısı, müzenin ilk kurulduğu yıllarda çalışan ses sistemi marifetiyle, kendi hikâyesini anlatırdı. Dinlemek isterseniz bir bağlantı vereyim…
https://www.youtube.com/watch?v=qDdWC_CjhLg
İlk salonda halıları, farklı sergileme yöntemleriyle gezmeye başlıyorsunuz. Köşede kitap şeklinde, ortada çekmeceler içinde veya halıcılarda da görebileceğiniz bir yöntem olarak sürgülü sistemde. Duvarlarda da birbirinden değerli halıların asılı olduğunu notlarımıza ekleyelim. Her birinin yanında nerede ve ne zaman dokunduğu bilgisiyle…
Önce merdivenler!
İkinci kata çıkmak için basamakları tırmanırken solunuzdaki duvarda motifler, şekilleri, isimleri ve açıklamaları size eşlik eder. Bu basamaklardan sonra halı ve kilimlere farklı bakıp, motif keşfetme mutluluğu yaşamanız söz konusu.
Basamaklardaki motifler için bir video…
https://www.youtube.com/watch?v=zsbGWEEkTYw
Bir de basamakların sonunda geri dönüp baktığınızda bir zaman yolculuğu sizi bekliyor!
Karşıdaki duvarda yaklaşık yüz yıllık bir Ankara fotoğrafı var.
“Aaa, bu müze!” veya
“Şurası Türk Ocağı (bugünkü Resim Heykel Müzesi)!” gibi tespitler yapabilirsiniz…
Merdivenlerin bulunduğu yerdeki fotoğrafı verip, Müze ve Türk Ocağı ile diğer tespitleri yapmayı size bırakıyorum!
İkinci kat
Solda, alttakinin üzerinde ikinci salon…
Ahşap, halı ve kilimler ile maden sanatı örnekleri şamdan ve alemler.
Ahi Elvan Camisi’nin ahşap pencere korkulukları müzeye taşınmış.
Pencere korkuluklarının hemen yanında, yine güvende olsun diye bir başka taşınma öyküsü var ki, öykü, tam bir ‘yok artık!’ dedirttirecek cinsten.
© Sonsöz
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)