menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hâkimiyet Bilâ Kaydü Şart Milletindir

6 0
04.02.2025

Atatürk, 13 Ağustos 1923’te Mecliste yaptığı bir konuşmada şöyle demişti: “ Yeni Türkiye devleti bir halk devletidir, halkın devletidir. Geçmiş dönemde ise bir kişinin devleti idi, kişilerin devleti idi. Bir milletin dünyadan tümüyle silinmesi, bir milletin insanlık topluluğundan tümüyle yok edilebilmesi için Nuh Tufanı kadar olağanüstü güç olayların gerçekleşmiş olması gerekir. Fakat kişiler kendiliğinden alçalmaya mahkûmdur...”
Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nda sadece düşmanla değil, sarayla da mücadele etti. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek “vicdanımda sakladığım milli sır” dediği Cumhuriyet'i 1923’te ilan etti. 1922’de saltanatı, 1924’te halifeliği kaldırdı. Egemenliği saraydan alıp asıl sahibi olan millete verdi.


1924’te Amasya’ da yaptığı konuşmada “Milletin varlığını tanımayı küçüklük sayanlar, kendilerinin Allah’ın gölgesi olduğunu iddia gafletinde, cüretinde, sahtekârlığında bulunanlar, en sonunda bu kutsal varlığa ilk defa bu şehirde saygıya mecbur edilmiştir.”
1927’de İstanbul’a geldiğinde de Dolmabahçe Sarayı’ndan İstanbul halkına şöyle seslenmişti:
“Artık bu saray Allah’ın gölgelerinin değil, gölge olmayan, gerçek olan milletin sarayıdır. Ve ben burada milletin bir ferdi, bir misafiri olarak bahtiyarım.”

Atatürk, başkanlık sistemine karşıydı. Kendisinin, cumhurbaşkanlığıyla başbakanlığı birleştirip “başkan” olmasını isteyenlere, 2 Ekim 1930’da şu cevabı vermişti:“ Arkadaşlarımız içinde başbakanlık yapacak kişi çoktur. Fakat bütün........

© Sonsöz