TENE AĞIT YA DA TİNİN TİRANLIĞI/Alaattin Topçu
Geçen günlerde, yayıncı, yazar, şair dostum Alaattin Topçu’nun, kendi yayınevi KeKeMe’den yayımlanan “Tene Ağıt ya da Tinin Tiranlığı” şiir kitabını okudum. Genelde kitapları okur kütüphanenize koyarsınız. Bazılarını da okumayı bitirdiğinizde, kitabın sonuna geldiğinize üzülür, tekrar okumak ister, başucunuzdan ayırt etmezsiniz.
Yazar, Şair Alaattin Topçu’nun şiir kitabını okudum, bir kez daha okudum, yine de başucumda tutuyor ara ara bakıyorum.
Aynı yayınevinden, yakın zamanda çıkan, E. Gülüş Teke’nin “RA” kitabı gibi. İyi şiirler, damağımızda olmasa da dimağımızda harika tatlar bırakıyor. Topçu’nun şiirlerindeki Didaktik yan bana çok şey öğretti.
Sözüm bütün “iyi” şiirler için geçerli. Şiirleri okudukça, “şiirin insana dair” bir duygu olduğunu bir kez daha usumda pekiştiriyorum. Hegel’in: “Güzel sanatların en üstünü ve en zor olanı şiir sanatıdır” sözünün ete kemiğe bürünmesi bu olsa gerek.
Korkunç ve karanlık günlerden geçerken şiir okumanın, gönül yorgunluklarımıza iyi geleceği düşüncesiyle, yazımı uzatmadan sevgili dostum, Alaattin Topçu’nun bir şiirini siz kıymetli okurlarımla paylaşmak istiyorum.
“biri bize benzerliğiyle övünüyor
kalbi sıralı, sözü gam yükü, ahı kapı aralığı
atları tımar ettiğimiz yılları unutmadık
yaylalara otçul hayvanlara bel bağladığımız
öküze taptığımız çağlar dün........
© Sonsöz
