menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

YALAN ÜZERİNE… (1)

4 1
10.01.2025

Küçükken anneniz size, "yalan söylersen ağzına biber sürerim" dedi mi hiç? Benimki demişti. Ödüm patlamıştı! O gün, bugün acı biber yemem.

Tabi yalnız acı yememekle kalmam, yalan da söylemem. Korkarım ve tiksinirim yalandan; hem söylemekten, hem dinlemekten.

Önce yakın, sonra uzak çevremi ve gittikçe dünyayı algılamaya başladığımdan beri anneme çok şaşıyorum. O beni yalana karşı eğip bükmeden biçimlendirmişti ama başkalarının annelerinin hiç de öyle olmadığını gördüm yaşadıkça. İnsanların, gözlerimin içine baka baka, ne kadar rahat yalan söylediklerini görseniz hak verirdiniz bana!

Mahalledeki arkadaşlarımda saptadım önce bu gerçeği. Sokakta misket oynarken, çarptı çarpmadı, değdi değmedi tartışmalarında o kadar kolay yalan söylüyorlardı ki...

Sonra okul yılları... Kitaplar yalan doluydu; öğretmen de kimi gerçekleri saklıyordu.Okul müdürü kuru sıkı atıp tutuyor, her törende sallıyordu...

Matematiğin yalanı mı olur? Matematik kitapları bile yalan doluydu. Öğretmen de bu yalanları tekrarlıyordu. Manavdan 3 liraya aldığımız elma, o kitaplarda 75 kuruş, 1,5 liralık portakal 30 kuruştu. Bunları gördükçe içim daralıyor ama öğretmene soramıyordum. Vardır bir bildiği diye kendimi rahatlatmaya çalışıyordum.

Tabiat Bilgisi dersinde, eklem bacaklılar, kafadan bacaklılar, omurgasızlar, sürüngenler vs. çiftleşerek ürüyor ama memeliler ve onlar arasındaki insanlar üremiyormuş gibi yapılıyordu. Onların üremek için ne yaptıkları belli değildi. Derste esen havadan bunu sormamam gerektiğini anlıyordum.

En çok yalan tarih kitaplarındaydı. Örneğin Birinci Dünya Savaşı üzerine yazılanlar yalan doluydu. O kitaplara ve öğretmenlerin anlattıklarına göre, dışında kalmamız gereken bu savaşa Enver, Talat ve Cemal paşaların aymazlıkları sonucu katılmıştık. Bu üç paşa hırslarıyla Osmanlı'yı savaşa sokarak sonunu getirmişlerdi.

Öğretmen bu........

© Sonsöz