Sessiz Çığlıklar: Akran Zorbalığı
Şu an okullarımızda, sokaklarımızda ve ne yazık ki sanal dünyada da sıklıkla karşılaştığımız; çocuklarımızın içini kanatan, sessizce büyüyen bir tehlike var: Akran zorbalığı.
Evet, bu kelimeyi sadece yazmak yetmiyor…
AKRAN ZORBALIĞI ÇOK AMA ÇOK BÜYÜK BİR TEHLİKE!
Ve artık sadece konuşmak yetmez, artık çocuklarımıza sahip çıkma zamanı.
Çünkü bazı çocuklar her sabah okula gitmek istemiyor,
Çünkü bazıları teneffüslerde yalnız bir köşeye sığınıyor,
Ve bazıları… ne yazık ki sessizce yok oluyor.
Hayat, bazen en çok da küçük yaşlarda şekillenir. İlk adımlar, ilk kelimeler, ilk arkadaşlıklar… Okul sıralarında tanıştığımız dünyada, öğrenmek kadar hissetmek de vardır. Sevgi, aidiyet, dostluk… Ama ne yazık ki bazen bu sıraların arasında görünmeyen bir karanlık da saklanır: Onun adı ; Akran Zorbalığı. Akran zorbalığı, çoğu zaman hafife alınır. “Çocuklar arasında olur öyle şeyler,” deyip geçilir. Oysa bu “küçük şeyler”, kimi zaman bir çocuğun iç dünyasında büyük fırtınalar koparır. Sessizleşen çocuklar, okuldan kaçmak isteyenler, yatağa yattığında ağlayan minik yürekler… Hepsi bir çeşit yardım çağrısıdır ama ne yazık ki çoğu zaman duyulmaz.
Akran zorbalığı; bir çocuğun ya da gencin, yaşıtı tarafından fiziksel, sözel ya da psikolojik baskıya maruz kalmasıdır. Alay edilmek, dışlanmak, tehdit edilmek, eşyalarının alınması ya da zarar verilmesi, sosyal medya üzerinden aşağılanmak gibi birçok biçimi vardır. Özellikle son yıllarda dijital dünyanın........
© Sonsöz
