Genç Nufüs Azalmaya Devam Etmemeli !!!
Bahçelerde kim çiçek toplayacak, fabrikalarda kim çalışacak, sınıflarda kim ders dinleyecek? İşte tam burada, ülkemizi sessizce bekleyen bir tehlike var: Azalan çocuk sayısı, geciken evlilikler ve yaşlanan nüfus.
Bir zamanlar Türkiye, genç nüfusuyla övünürdü. Her evde birkaç çocuk olur, sokaklarda top oynayan, kahkaha atan çocukların sesinden geçilmezdi. Oysa şimdi tablo çok farklı. Türkiye’de doğurganlık hızı 2001 yılında 2,38 iken bugün 1,48’e düştü. Yani nüfusun kendini yenilemesi için gerekli olan 2,10’un çok altında. Bir başka deyişle, her geçen yıl ülkemiz biraz daha sessizleşiyor.
2007’de genç nüfus oranımız yüzde 17’ydi. Bugün bu oran 14,9’a geriledi. Ortanca yaşımız 34,4 oldu. Yani her geçen gün biraz daha yaşlanıyoruz. Belki rakamlar soğuk görünüyor ama aslında bize çok sıcak bir gerçeği anlatıyor: Yarınlarımız elimizden kayıp gidiyor.
Neden mi böyle oluyor? Çünkü gençler evlenmek istiyor ama ev kuracak gücü bulamıyor. Bir yandan yüksek kiralar, bir yandan hayat pahalılığı, öte yandan iş bulma kaygısı… Gençler “önce düzenimizi kuralım, sonra evlilik, sonra çocuk” diyor. Ama düzen bir türlü kurulmayınca evlilik de, çocuk da erteleniyor. Kadınlar iş........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d