HALDUN SİMAVİ VE GÜNAYDIN GAZETESİ: BİR DEVRİN HİKÂYESİ
Abbas SATIR
Basın tarihinde bazı yayınlar vardır ki sadece bir gazete olmaktan öteye geçer. Kendi ekolünü, kendi kültürünü yaratır. Günaydın Gazetesi, işte bu yayınlardan biridir. Kurucusu Haldun Simavi'nin 100. yaşına girdiğini basından öğrenince, bir zamanlar içinde yaşadığım o efsanenin sayfalarını tekrar aralamak istedim.
Türk basınının en yaratıcı ve yenilikçi isimlerinden biri olan Haldun Simavi, gazetecilikte ezber bozan bir figürdü. Babası Sedat Simavi'nin kurduğu Hürriyet’ten sonra kendi yolunu çizen Haldun Simavi, 1968 yılında Günaydın Gazetesi’ni kurarak Türk basınında bambaşka bir sayfa açtı.
O güne dek siyah-beyaz, sıkıcı mizanpajlarla yayın yapan gazetelere karşılık Günaydın; renkli baskısı, cesur manşetleri, dikkat çekici fotoğrafları ve sade ama çarpıcı diliyle hemen fark yarattı. Haberi kuru bir şekilde vermek yerine, onun arka planını, insani yönünü, perde arkasını araştırır ve okuyucuya öyle sunardı. Televizyonun yaygınlaştığı bir dönemde, basının kendisini farklılaştırması gerektiğini çok erken fark etmişti.
Günaydın sadece bir gazete değil, bir habercilik anlayışıydı. "Haber varsa manşet vardır" anlayışı yerine, "Haberin içinden hikâye çıkar" anlayışı hâkimdi. Kısa, öz, kolay okunabilir haber dili; geniş fotoğraf kullanımı ve farklı sayfa düzeniyle, sadece bilgiyi değil duyguyu da aktaran bir gazeteydi. Okuyucusuyla sıcak bir ilişki kurmayı başarabilen nadir yayınlardandı.
Günaydın kısa sürede Türkiye’nin en çok okunan gazetesi haline geldi. Tirajı zaman zaman 1 milyonu aşıyordu. Halkın dilini yakalayabilen, magazinle siyaseti dengeleyen, ama her şeyden önce "sıradan" olanın hikâyesini yazan bir gazeteydi.
Günaydın yalnızca bir gazete değil, aynı zamanda bir gazetecilik okuluydu. Bu okulda ben de yetiştim.
1980 yılında, sevgili İnan Göksel’in önerisiyle Günaydın Ankara Bürosu’na “gece sekreteri” olarak girdim. Zamanla Haber Müdürlüğü ve Yazı İşleri Müdürlüğü görevlerine yükseldim. Haber nasıl koklanır, başlık nasıl atılır, hepsini Günaydın’da öğrendim.
Bugün halen bir çok gazete ve televizyonlarda yöneticilik yapan arkadaşlarımız hep Günaydın ekolünden yetişenlerdi. İsimlerini yazsam, unuttuğum arkadaşlar gönül koyar diye isimleri........
© Sonsöz
