ÇANKAYA’NIN GENÇ BAŞKANINA SESLENİYORUM
Edebiyatımızın bu ironik tekerlemesini hepimiz biliriz. Anlamı nettir: Sorumluluk zincirinde herkes topu bir başkasına atar. Sonunda ortada ne çözüm kalır ne de sorumluluk.
İşte geçen hafta Çankaya Birlik Mahallesi’nde kurulan Perşembe pazarı deneyimim tam da bu zincirin somut bir örneği oldu.
Her Perşembe, Çankaya Birlik Mahallesi’nde kurulan semt pazarından evimin sebze-meyve ihtiyacını karşılarım. Son alışverişimde, içime bir kuşku düştü. Ürünlerin tartımından şüphe duydum. Pazarcıya “Bunları yeniden tartar mısınız?” demeye de çekindim. Yanlış anlaşılır, tatsızlık çıkar diye düşündüm.
Bunun yerine belediyeye ait bir denetim tartısı olup olmadığını araştırdım. Ancak koskoca pazarda böyle bir tartı göremedim. Çözümü, her zaman alışveriş yaptığım ama bu sefer ürün almadığım tanıdık bir pazarcıya gidip rica etmekte buldum.
Ama cevabı oldukça düşündürücüydü:
“Abi, pazarcı pazarcının sattığını tartmaz. Tartarsa, kavga çıkar.”
Çözüm bulma umuduyla pazardaki zabıta noktasına gittim. İçeride sivil bir görevli ve üç zabıta vardı. Aramızda aynen şu konuşma geçti:
– Belediyenin denetim tartısı nerede?
– Tartının pili bitti, kaldırdık. Güneş çabuk........© Sonsöz
