menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İmralı’dan Beştepe’ye Neo-Osmanlı düşü

55 30
26.07.2025

Osmanlıcılık, Osmanlı’nın yıkılış döneminde devleti kurtarma hayaliydi. İmparatorluk parçalanıyordu, sultanın tebaalarıyla yeni bir bağ kurmaya ihtiyacı vardı. Osmanlıcılığın Müslüman ve Hıristiyan tebaayı imparatorluğun yeni yurttaşları haline getireceğine inanılıyordu. Ama Hıristiyanlar büyük hızla kopunca dümenin İslamcılığa kırılması kaçınılmaz oldu. İslamcılık Hıristiyan tebaadan vazgeçmenin ürünüydü. Türkçülük ise hem Hıristiyanlardan hem Müslümanlardan kopma ihtimalini içeriyordu. Hâlâ öyledir.

İçeriğine gelince; Yusuf Akçura’ya göre Osmanlı milleti farklı soylardan bir araya gelen topluluklardan oluşacaktı. Türk-Kürt-Arap birliği veya millet sistemidir. Tabii bu “muhtelif” soyun kaynaşıp kaynaşmayacağı biraz kuşkuluydu. Osmanlı bu birleştirmeyi yükseliş döneminde, tabii silah zoruyla, başarmıştı, Osmanlı barışıdır. Çökerken dağılması kaçınılmazdı haliyle. Bazı barışların bozulması iyidir!

Osmanlı dağıldı ve büyük bir gürültüyle çöktü. Enkazında pek çok ulus-devlet filizlendi. Türkiye Cumhuriyeti o filizlerden en önemlisidir. Haliyle filizlerde Osmanlıdan nefret edilmesi ve kuşku duyulması doğaldır. Sonuçta Osmanlının son iki yüzyılı onun gölgesinden çıkmak isteyen halkların tarihidir. Gölgede sevgi veya güven bulamayız.

Gölgenin sevimli bir “neo”sunun olabileceği fikri ise pek yenidir. Kıbrıs’taki çatışmalar vesilesiyle ilk Yunanlılar tarafından kullanılmış. Türklerin sınırlarını savaşla genişletmek istediği manasındadır. Sonra bir de, 1985'te, İngiliz emperyalizminin “düşünce kuruluşu” Chatham House’un yayınında rastlıyoruz. Makalenin yazarı David Barchard (Barchard, David. Turkey and the West. Chatham House Papers. Routledge, 1985.) “yakın gelecekte yeni Osmanlı fikrinin Türkiye için muhtemel bir hedef olabileceğini” öne sürmüş. Bir planın yürürlükte olduğunun erken habercisidir. Haziran ayı sonunda DEM eş başkanı Tuncer Bakırhan da bu kuruluşun yolunu tuttu, orada İngiltere’nin Ortadoğu’daki rolünü övdü, partisinin de görev beklediğini duyurdu. Plandır ve yürürlüktedir.

Tabii arada Turgut Özal ve Ahmet Davutoğlu parantezleri var. Osmanlının yenisini kurmaya pek istekliydiler. Fakat eldeki askeri aygıt ayak sürüyordu. Haliyle ilk sınır ötesi fetih girişimleri “yardım kuruluşu” TİKA, sonra Fethullahçıların okullarıyla başlatıldı. Sonra orduyu da hizaladılar. AKP planın son pratisyenidir.

***

Bu yola girmek için saltanatı ve hilafeti yüceltmek, bunları yıkanları lanetlemeyi gerektiriyordu. Osmanlıcılığın yenisi, doğal olarak laik cumhuriyet düşmanlığı olarak nüksetti. Hıristiyanlar ayrılıp gittiğine göre biraz İslamcılık sosu şarttı. Tabii bir miktar Pantürkizm’le desteklenmesi de gerekiyordu. Neo-Osmanlıcılık Türk-İslam Sentezi kaynaklı yayılmacı-emperyalist bir ideolojidir.

Cumhuriyet’i kuranlar ise silinen gölgenin farkındaydı, güneşe çıkmayı tercih etti, onun bütün kültürel-tarihi mirasını reddetti. Türklerin tarihi Osmanlı ve İslam öncesinden geliyordu. Osmanlı-İslam geleneği onu bozmuştu. Kalkınmacı bir Cumhuriyet için Osmanlı parantezinin silinmesi ve İslam’ın da kişisel-vicdani bir pozisyona itilmesi gerekiyordu. Türk Tarih Kurumu, Orta Asya ve Anadolu merkezli “Türk........

© soL