menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vergi, ücret, kâr: 'Allah tek size mi veriyor?' 

48 25
19.02.2025

Kapitalist bir ülkede vergilemenin ne kadar adil olduğuna, dolaylı vergilerle dolaysız vergilerin toplam vergi gelirleri içerisindeki oranı karşılaştırılarak bakılır. Eğer dolaysız vergilerin, yani zenginlik, servet ve kazançtan alınan vergilerin oranı dolaylı vergilerden, yani tüketim ve harcamadan alınan vergilerden yüksekse orada görece adil bir vergi sisteminden söz etmek mümkündür.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı 2025 yılının ilk bütçe verilerine göre, bunun tam tersi bir şekilde ve uzun yıllardır izlenen politikalara uygun bir şekilde, Türkiye’de ocak ayı içerisinde toplanan vergilerin yüzde 69,5’ini dolaylı vergiler, yüzde 30,5’ini de dolaysız vergiler oluşturmuş. Yani toplanan vergilerin üçte ikisinden fazlası tüketim ve harcama üzerinden, dolayısıyla halktan alınırken, sadece üçte biri kazançtan, zenginlikten, servetten alınmış.

Ancak mesele bununla sınırlı değil. Dolaysız vergiler içerisindeki en önemli kalemi oluşturan gelir vergisinin yüzde 99’u, yani neredeyse tamamı stopaj yoluyla tahsil edilmiş, bu da vergi gelirlerinin yüzde 19.5’ini oluşturmuş. Bu ise gelir vergisinin tamamına yakınının ücretlilerden yapılan vergi kesintileriyle bordroları üzerinden peşin olarak alındığı anlamına geliyor. Öte yandan kazancını beyanname ile bildirip vergi ödeyenler, yani tüccarlar, esnaflar, serbest çalışanlar, gelir vergisinin sadece yüzde birini ödemiş ve dolayısıyla aslında hiç vergi vermemiş.

Ancak mesele bununla da sınırlı değil, Ocak ayı içerisinde toplanan 772 milyar 667 milyon TL verginin sadece 7 milyar 994 milyon lirası Kurumlar Vergisi olarak tahsil edilmiş, yani kurumlar tahsil edilen tüm vergilerin sadece ve sadece yüzde 1’ini ödemişler.

Tüm bunların anlamı ise basitçe şu: Bütçe gelirlerinin yüzde 69.5’ini oluşturan dolaylı vergilerin üzerine tamamını çalışanların ödediği yüzde 19.5’lik gelir vergisini koyduğumuzda görüyoruz ki toplanan vergilerin yüzde 90’ı halktan, emekçilerden, ücretlilerden tahsil edilmiş. Holdingler, bankalar, şirketler ise neredeyse hiç Kurumlar Vergisi ödememiş. Dolayısıyla bilinçli bir sınıfsal tercihle, tüm vergi yükü sermaye sınıfının değil halkın sırtına bindirilmiş.

***

O sermaye sınıfının mensuplarından birinin adı İrfan Çelikaslan. Kendisi AKP Gaziantep milletvekili ve aynı zamanda kardeşleriyle birlikte Gaziantep’teki Çelikaslan Tekstil’in sahibi. Çelikhan ve kardeşlerinin asgari ücret seviyesinde çalışan işçilere reva gördüğü maaş zammı 2025 yılı için yüzde 30, bu da yaklaşık 25 bin TL’ye tekabül ediyor. İşçilere üç kuruş zamdan kaçınan bu şirket 2023 yılında 2 Milyar 829 milyon liralık net satış yapmış. Türkiye’nin ikinci büyük 500 şirketi içerisinde 31. sırada yer alan şirketin aynı yıl ödediği vergi ise sadece 390 bin lira olmuş, yani kazancıyla kıyasladığında doğru dürüst vergi........

© soL