menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Altüst oluş çağı derinleşiyor

33 9
22.03.2025

Değerli sol okurları için Trump’ın başkanlığı ile hemen gündeme getirdiği Panama Kanalı meselesi üzerine bir yazı için hazırlık yapmıştım.

Ama bugüne hiç gitmeyecekti. Altüst oluş çağı böyledir işte, insana her hafta düzenli ve seçilmiş bir konuda akıllı uslu yazılar yazmasına izin vermez.

Daha önce giriş yaptığımız tanıma biraz daha açıklık getirelim.

Dünya kapitalizmi 1800’lerin sonunda emperyalist aşamasına geçti, dev bir hacme ulaşan sanayi şirketleri ve bankalar birleşiyor, tekelci sermaye devletleri üzerinde tam bir egemenlik sağlıyor, emperyalist rekabet büyük bir militarizasyona neden olurken, sömürülen ülkelerin ihraç edilen sermayeye bağlı araçlarca yönetilmeye başlandığı bir çağa tanıklık ediliyordu.

1900’lerin başında işçi sınıfı önderlerinin de çoğunun göremediği şey bu çağın aynı zamanda sosyalizme geçiş çağı olduğuydu. Çelişkilerin bu kadar derinleşmesi, üretimin bu kadar toplumsallaşması, işçi sınıfının teoriyle buluşması gibi nedenlerle dünyanın çeşitli yerlerinde sosyalizme geçilebilirdi. 1917 Ekim Devrimi sosyalizme geçiş çağının işaret fişeği oldu. Sovyetler Birliği’ni İkinci Dünya Savaşı sonrası halk cumhuriyetleri ve yeni sosyalist ülkeler izledi. Çin, Küba ve Vietnam devrimleri birbirini takip etti.

1980’lere gelindiğinde ABD’nin liderliğindeki emperyalist kamp sosyalizme karşı dengeyi sağlamış, hareketini kısıtlamayı başarmıştı. İleri bir hamle yapamayan devrim kendi içinde tökezledi ve örgütlenen burjuvazi tarafından alt edildi.

1990’dan beri bir karanlık çağın içindeyiz. Yine emperyalizm ve sosyalizme geçiş çağı ancak işçi sınıfının ideolojik, örgütsel ve siyasi olarak dünyaya güçlü müdahaleler yapamadığı ve geçen yüzyılın kazanımlarını kaybettiği bir dönemi tanımlamak için kullanıyoruz karanlık çağı.........

© soL