Batı cephesinde kimi yeni şeyler
Asimetri hayatın farklı alanlarında kullanılan bir sözcük. Biz bunu dış politikada daha çok güç dengesizliğine işaret etmek için kullanıyoruz. İki devlet arasında kurulan ilişki bir tarafın diğerine kıyasla katbekat daha güçlü olması halinde asimetrik diye tanımlanıyor.
Bu hafta iki ülke veya liderleri arasındaki asimetrik ilişkinin nelere yol açabileceğini hep birlikte izledik. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski destek almak için gittiği Beyaz Saray’da milyarların önünde azarlandı. O görüntüleri izlerken üzüldüğümü itiraf etmem gerek.
Üzülmemin iki sebebi vardı. Birincisi sanırım eski bir diplomat olmamdan kaynaklanıyor. Benim öğrendiğim diplomasi, aradaki ilişkinin niteliği ne olursa olsun, taraflar arasında asgari bir nezaketin korunmasını öngörürdü. Ya da en azından kamuya açık alanda belirli bir seviyenin tutturulması beklenirdi. Trump-Zelenski-Vance triosunun milyarlar önünde sergiledikleri manzara bu yüzden şoke ediciydi. Demek ki o devrin geride kaldığını ve yeni bir barbarlık çağının başladığını kabullenmek durumundayız. İkinci sebep ise Ukrayna-Rusya savaşında Zelenski’yi failden ziyade maşa olarak görmem. O fırçayı başından beri savaşın sürmesi için elinden geleni ardına koymayan Britanya’nın başbakanlarından biri veya Biden-Harris-Blinken üçlüsü yeseydi hiç üzülmezdim. Hele kamuflaj ceketli Alman Dışişleri Bakanı Baerbock o odadan sopayla kovalansa manzara tadından yenmez hale gelirdi.
Şaka bir yana, ABD ve Batı sermayesinin gazıyla ülkesinin beşerî ve maddi kaynaklarını anlamsız bir savaşla tüketmeye kalkışan Zelenski’nin kameralar karşısında içine düşürüldüğü durum ibret vericiydi. Ancak daha da ibret verici olan, Beyaz Saray’ın kapısından kovulan Ukraynalı liderin, bacadan girebilmek için yaptığı özür açıklamasıydı. Olayın yaşandığı dakikaların hemen ardından “liberal” düzenin siyasetçi ve akıl hocaları sosyal medyadan tavsiye yağdırmaya başlamışlardı esasen. Bu ekip Zelenski’ye “aman alttan al, ABD’ye şükran borçlu olduğunu söyle, sen yoksan çok eksiğiz de” önerilerini sıralamışlardı. Ukraynalı lider de birkaç saat içinde bu tavsiyeleri harfiyen uygulayan bir açıklama yaptı. Bu son hareket Trump’ın fikrini değiştirir mi bilinmez ama liderlik yeteneği kendi ülkesinde sorgulanan Zelenski’nin şimdiden savaş ve yıkımla özdeşleşmiş siyasi kariyeri açısından parlak sonuçlar doğurmayacağı kesin.
Zelenski’nin başına gelenleri özetleyen kimi atasözleri ve deyimlerimiz mevcut ancak düşene bir kez daha vurmayalım en iyisi. Burada görmemiz gereken nokta siyasi liderlerin başka ülkelerin iradelerine değil, sadece kendi halklarına güvenerek adım atmaları gerektiğidir sanırım.
ABD’nin bu yeni döneminde eskiden farklı birçok unsur mevcut. Bunlardan bir tanesi ırkçı ve faşist milyarder Elon Musk’ın belirleyici statüsü hiç kuşkusuz. Bunu daha önce........© soL
