2025’i karşılarken dünya ve Türkiye gündemi
2025 yılında nelere hazırlıklı olmamız gerektiği üzerinde düşünürken kafamda yinelenen ezginin 1 Mayıs marşının başlangıcı olması sanırım rastlantı değil.
“Günlerin bugün getirdiği baskı, zulüm ve kandır.”
Yeni yılda karşılaşacağımız uluslararası manzaraya dair en somut işaretlerin kaynağı Washington olacak kuşkusuz. Donald Trump 20 Ocak’ta ABD Başkanlığı görevine başlıyor. Dört veya sekiz yılda bir karşılaştığımız bu görüntünün ayrıksı bir yanı var bu kez. İlk kez göreve gelecek başkanla birlikte iktidarı elde ettiği söylenebilecek ikinci bir isme çevrili dünyanın bakışları. Elon Musk için Trump’ın “First Lady”si benzetmesi yapanlar var. Bu benzetmenin belden aşağı bir yanı yok. Sonuna kadar belden yukarı konuşuyoruz. ABD’yi Başkan mı, bu ikili mi, yoksa sadece ikincisi mi yönetecek göreceğiz. Bu konuyu iki hafta önceki yazımda ayrıntılı yazdığım için çok uzatmayacağım. Bununla birlikte Elon Musk’ın ABD’nin iç, dış ve özellikle de ticaret politikalarına müdahalelerinin 2025’e ve ötesine damga vuracağını kesin bir dille söyleyebiliriz.
Trump yönetimin dış politik tercihleri, daha doğrusu Trump’ın kampanya döneminde söylediklerinin ABD’nin dış politikasına ne ölçüde egemen olacağı 2025 yılında dünyanın genel görünümünü ciddi şekilde etkileyecek anlaşılan. Konu başlıkları itibarıyla ilerleyelim.
Rusya-Ukrayna savaşı bu yıl bitecek mi? Dinyeper havzasında silahlar susacak mı? Trump’ın başlıca seçim vaatlerinden biri bu. İktidara gelir gelmez Putin’le görüşüp meseleyi halledeceğine dair bir iddiası var. Rusya’nın bugüne kadar ele geçirdiği topraklardan geri çekilmeyeceği, küçülmüş, borçlandırılmış bir Ukrayna’nın ABD ve AB uydusu olarak varlığını sürdüreceği bir plandan söz ediliyor. İlk bakışta eşyanın tabiatına ve mevcut jeopolitik denkleme uygun gibi görünen “çözüm” bu. Ne var ki, Suriye cephesinde hiç de onurlu sayılamayacak bir geri çekiliş yaşayan Rusya’nın bu şekilde “ödüllendirilmesini” makul kılacak ilave bir taviz daha masada olabilir. Kuralsız, acımasız, hiçbir zaafın affedilmediği bir kurtlar sofrasına dönüşen bir dünya düzenindeyiz artık. Bu taviz Trump’ın asıl hedefi olan Çin’den uzaklaşması mıdır, yoksa İsrail’in olmazsa olmazı sayılan İran’daki rejimin devrilmesine ses çıkartmamak mı göreceğiz.
Trump’ın Ukrayna planı sorunsuz değil. Birincisi bu savaşta iyice şişen askeri endüstriyel kompleksin savaşın sürmesi yönündeki iradesinin nasıl aşılacağı sorusu orta yerde duruyor. Dinyeper boylarında esmer, kumral ve sarışın çocukların kitleler halinde öldürülmesi için üretilen milyonlarca top........
© soL
visit website