menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çocuk katili

8 15
20.11.2025

Bir medeniyetin gelişkinliği en çok da çocuklarına nasıl davrandığı, onlara ne vaat ettiğiyle ölçülmeli. Onlar güvende ve sağlıklı mı, gelecekleri umutlu mu? Oysa sınıflı toplumlarda, çağlarının en ileri örnekleri olarak gösterilenlerde bile küçük bir azınlık dışında çocuklar hiç sağlıklı, umutlu ve güvende olmadı.

Tarihçiler 1400’lü yıllara ait olduğunu düşünüyor, Güney Amerika’da Ant Dağları’nın eteğinde arkeolojik kazılar sırasında 296 çocuğun iskeletine ulaştılar. İncelemelerde göğüs kafeslerinin kesilmiş, kalplerinin çıkarılmış olduğu anlaşıldı. Mezarlar dönemin zengin, modern ve güçlü medeniyetlerinden biri olan Chimu topluluğuna aitti. Chimu’nun elitleri, bölgede sıklıkla meydana gelen kasırgalardan kurtulup kendi zenginliklerini tehdit eden kuraklık dönemlerinden korunmak için alt tabakadan çocukları tanrılara düzenli olarak kurban veriyorlardı.

Bu topraklara daha sonra İnkalar yerleşti. Onlar da su ve yiyecek kaynaklarının azaldığı kıtlık dönemlerinde çocukları tanrılara kurban ettiler. Sonra İspanyollar ve Hollandalılar geldi, kıtayı sömürgeleştirdi, yerlileri, en çok da çocukları katledip sağ kalanları medeniyetin beşiği Avrupa’ya köle olarak götürdü.

İnsanlık ilerledi, eşitlik, özgürlük, kardeşlik ülküsü yükseldi. Adı kapitalizm olan yeni düzen, toprak sahibine bağlı yarı köle serfi özgür işçiye dönüştürdü. Üretim araçlarının sahibi olan sermaye sınıfı bu yeni düzenin egemeni oldu. Ve bu kez çocuklar, alt tabakanın yani özgür işçilerin özgür çocukları eski tanrılara değil tanrılaştırılmış sömürüye kurban verildi. Bu kıyımın en az diğerleri kadar acımasız olduğunu Engels 1845 tarihinde “İngiltere’de Emekçi Sınıfın Durumu”nda yazdı:

“15 Haziran’da Saddleworth'te dişliye kapılan genç parçalanarak öldü. 29 Haziran’da Manchester yakınlarındaki Green Acres Moor'da makine atölyesinde çalışan genç bir adam, bileme taşının altına düştü, iki........

© soL