menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

RTÜK girişi

8 0
03.04.2025

Yasasında “tarafsız” bir kamu tüzel kişisi olduğu, görev ve yetkilerini “kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak” yerine getireceği söylenen bir anayasal kurumdan söz ediliyorsa, uygulamadaysa bu kurumun çeşitli yönlerden sorunlarla dolu olduğu dile getiriliyorsa yazmaya “giriş” yaparak başlamak gereksiz olmaz.

Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetleri sektörünü düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) Türkiye’ye girişi “anayasaların yaratmadığı, yansıttığı” temel ilkesini doğrulayan en tipik örneklerden biridir.

1982 Anayasasında 1987’de yapılan ilk değişiklik, ardından 1988’de yapılan değişiklik girişiminden sonra üçüncü değişiklik 1993 yılında geldi. Tek maddede, “Radyo ve Televizyon İdaresi ve kamuyla ilgili haber ajansları” başlıklı 133. maddede yapılan değişiklikle radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek serbest bırakıldı.

Bu değişiklik aslında 1990 başlarında yayın yaşamına giren özel radyo ve televizyonlara anayasal güvence kazandırmak amacına yönelikti. Değişiklik gerekçesindeki anlatımla “iletişim alanında çağın ulaşmış olduğu ve yasal kuralları tamamen aşmış bulunan teknolojik gelişmeler” Anayasa’nın mevcut devlet tekeli kuralını fiilen uygulanamaz hale getirmişti. Yine gerekçedeki anlatımla, “radyo ve televizyon alanında devlet tekelini korumak çağın geldiği demokratik seviyede artık düşünce özgürlüğünün tarifi dışında kalmıştı. Çok sesliliğe geçmek zorunlu hale gelmişti.”

RTÜK, 1993 serbestleşmesinde Anayasa Komisyonu raporunda değinildiği halde Genel Kurulda yapılan görüşmeler sonucu Anayasa metninde yer almadı, 1994 yılında yasayla kuruldu, 2005 Anayasa değişikliğine kadar anayasal hüküm olmaksızın yasayla çalışmasını sürdürdü.

(İlgilenenler için: 1994 yılından sonra RTÜK üyeleri TBMM tarafından seçilirken, 2002 yılında çıkarılan yasayla üyelerden beşini TBMM, dördünü Bakanlar Kurulunun seçmesi esası getirildi, ayrıca bu yasayla iki misli aday gösterme usulünden vazgeçilerek siyasi parti gruplarının birer üyeyi resen TBMM’ye bildirmesi........

© soL