Trump hızlı başladı
Trump Başkanlığı devraldığı 20 Ocak 2025 günü hiç vakit kaybetmeden yüz kadar başkanlık emirnamesi yayınladı. Bunların çoğu Biden yönetiminin kurduğu düzenlemenin tersine çevrilmesiyle ilgiliydi. Örneğin ilk icraatı arasında Batı Şeria’daki Musevi yerleşimcileri içinde en fazla şiddet olaylarına karışmış olanların Biden döneminde tabi oldukları yaptırımların tersine çevrilmesi oldu. Ayrıca ABD’nin kurucuları arasında yer aldığı Dünya Sağlık Örgütünden (DSÖ) ve İklim Değişikliği 2015 Paris Sözleşmesinden çekilme kararını açıkladı. Gerçi ilginç bir şekilde DSÖ’den çekilme kararını gözden geçirebileceğini birkaç gün sonra ilan ediverdi.
İlk gün kararları arasında ABD’de doğanların otomatik olarak ABD vatandaşı olmalarını sağlayan uygulamanın bir Anayasa hükmünün yorumundan ibaret olduğunu ilan ederek bunu iptal etmeye kalktı. Gerçi emirnamenin Anayasaya aykırı olduğunu öne süren bir mahkeme Trump’un bu kararını askıya aldı. Çocukları ABD vatandaşı olması amacıyla eşlerini doğum için ABD’ye gönderen zenginlerimiz bu tartışmayı yakından takip ediyorlardır.
Trump için her şeyin toz pembe olmadığının bir göstergesi de Savunma Bakanlığı için aday gösterdiği bir tv haber sonucu olan ve hiçbir yönetim tecrübesi bulunmayan Pete Hegseth’in Senato tarafından onaylanmasında karşılaştığı güçlük olmuştur. Üç Cumhuriyetçi senatör bu atamaya karşı çıkınca aynı zamanda senato başkanlığı görevini yürüten Başkan Yardımcısı Vance apar topar Kongreye koşup Hesgeth’in seçilebilmesi için gerekli oyu kullanmıştır. Temsilciler Başkanlığına Trump’un aday gösterdiği mevcut Başkan Mike Johnson’un yeniden seçilmesinde Trump’un karşılaştığı güçlükler hatırlandığında Kongrenin her şeye rağmen çantada keklik olmadığı görülmektedir.
Bu arada yeri gelmişken ülkemizde bazı yorumcuların belki bizdeki anayasa değişikliklerinin kolayca yapılmasından ve özellikle cumhurbaşkanlığı görev süresi sınırlamalarının etrafından dolaşılabilmesinden esinlenerek, Trump’un Anayasayı değiştirip kendini bir üçüncü dönem için seçtirebileceği ihtimalinden bahsetmeye başladılar.
Oysa bilindiği gibi ABD anayasasının değiştirilmesi Kongredeki iki kanatta 2/3 çoğunlukla kabul edildikten sonra eyaletlerin ¾’ü tarafından onaylanması gerekmektedir. Kongredeki Cumhuriyetçi çoğunlukların çok küçük olması, 50 eyaletin 23 tanesinin demokrat valileri olması nedeniyle böyle bir tadilin geçmesinin imkansızlığı açıktır. Nitekim başka bir seçenek olarak Trump’un 2028’de oğullarından birini başkan, kendisini de başkan yardımcısı olarak seçtirmesi, sonra başkan seçilen oğul Trump’un istifa ederek yerini babasına bırakmasından da bahsedilmektedir. Biraz Putin-Medvedev veya Arjantin eski başkanı Christina Ferdandes’in başvurduğu yöntemleri andıran böyle bir senaryo gerçekleşecek olsa o zaman ABD sisteminin tümden çöktüğü sonucuna varmak gerekecektir. Bu tür senaryolar bence hayal dünyasında kalmaya mahkumdur.
Bununla birlikte Trump gelir gelmez zarar vermeye başladı. Paris Sözleşmesinden çekilme kararı üzerine hidrokarbon üretimine hız vermeye karar verdi, elektrikli otomobil satın alanlara verilen 7500 dolar tutarındaki teşvikin kaldırılacağını da açıkladı. Seçim kampanyasına 250 milyon dolar yatırmış olan Tesla kurucusu ve sahibi Elon Musk’un ürettiği........
© Serbestiyet
