menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Avrupa’nın savunması: Yeni sınamalar

13 0
17.02.2025

Avrupa’nın savunması pek şaşırtıcı olmayan bir şekilde İkinci Dünya Savaşı biter bitmez ve hatta daha NATO kurulmadan, Birleşik Krallık, Fransa ve Benelüks ülkelerini (Belçika, Hollanda, Lüksemburg) harekete geçirmişti. Amaç Almanya ve Sovyetler Birliğinden gelebilecek yeni tehditlere karşı hazırlıklı olmaktı. Brüksel Antlaşması ile kurulan ittifak 1948 yılında Batı Birliği, daha sonra Almanya ve İtalya’nın katılmasıyla 1954 yılında Batı Avrupa Birliği (BAB) adını aldı. NATO’ya katılmamızdan sonra ülkemize de üyelik birkaç kez teklif edilmiş, ancak geleneksel batıya karşı şüpheci tavrımızdan dolayı üyelik yerine ortaklık tercih edilmişti. Oysa tam üyelik teklifi kabul edilmiş olsaydı, Avrupa’nın savunmasında çok daha etkin bir rolümüz olacaktı.

NATO’nun kurulması ve savaş sonrasındaki ilk yıllarda ABD’nin endişe edildiğinin aksine Avrupa’dan çekilmesinin gündemde olmaması üzerine Avrupa içindeki savunma yapılanması öncelik sıralamasında epey gerilere düştü. Batı Almanya’nın NATO’ya katılmasından ve Avrupa Ekonomik Topluluğunun (AET) 1959 yılında kurulmasından birkaç yıl önce imzalanan Avrupa Savunma Topluluğu (European Defence Community) antlaşması Fransa Parlamentosunda Almanya endişesi nedeniyle onaylanmamış ve ölü doğmuştu. Sonradan dikkatler farklı bir bütünleşme modeline, ekonomik entegrasyona dönmüş ve AET’yi doğuran Roma Antlaşması kabul edilmiştir.

NATO’nun bütün Soğuk Savaş döneminde işlevini gayet iyi yerine getirdiği söylenebilir. Yarı şaka, yarı ciddi bir şekilde işlevi şöyle özetlenirdi: Almanları aşağıda (down), Amerikalıları içeride (in), Sovyetleri dışarıda (out) tutmak. ABD bir tarihlerde 400.000 kadar askerini başta Batı Almanya olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde konuşlandırmıştı. Bu mevcudiyetin başlıca rolü Sovyetleri caydırmaktı. O tarihlerde yapılan hesaplara göre konvansiyonel silahlardaki üstünlüğünden dolayı Sovyetlerin savaş halinde birkaç gün içinde Kuzey Almanya ovasını aşarak Fransa’ya ulaşabileceği tahmin ediliyordu. Arada bulunan Amerikan askerlerinin mevcudiyetinin nedeni Sovyetleri durdurmak yerine çıkacak savaşa ABD’yi katılmaya mecbur etmekti. NATO bu doktrine bir isim bile takmıştı: takılma teli (trip wire). Sovyetler ilerlerken ayakları ABD askerlerine yani tele takılacak, alarm çalacak ve ABD savaşa girmiş olacaktı. Bu doktrin hala özellikle Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerinde konuşlandırılan küçük NATO güçleri vasıtasıyla Putin’e karşı işletilmektedir. Bu ülkelere saldırması halinde Putin’in karşısında tüm NATO ülkelerini bulacağının mesajı verilmek istenmektedir.

Soğuk Savaş ve sonrasında bu durumdan en çok yararlanan şüphesiz Almanya olmuştur. Hem iki dünya savaşını başlatmış olmanın utancını yaşıyor, hem de bu sicilden dolayı silahlanmasına şüpheyle bakılmasını faydaya çeviriyor ve savunmasını ABD’ye ihale etmek suretiyle kaynaklarını ekonomik kalkınmaya harcama imkanını buluyordu. Soğuk Savaş bittikten sonra Almanya Sovyet tehlikesinin tamamen kaybolduğunun rahatlığı içinde savunma harcamalarını daha da indirme lüksünü sonuna kadar kullandı.

Trump gelinceye kadar bu mutlu manzara devam etti. Sadece Almanya değil, NATO’nun diğer büyük Batılı ülkeleri Fransa ve Birleşik Krallık da savunma harcamalarını azaltmak ve silahlı kuvvetlerini küçültmek için uygun bir ortam yakalamışlardı. Tasarruf ettikleri kaynakları sosyal harcamalara yönlendirebildiler. ABD’nin Irak ve Afganistan maceralarına imkanlarının el verdiği kadar nerede ise sembolik göstermelik katkılarda bulunabildiler. Gerçi Obama 2009 yılında başkanlığı devraldığında ABD’nin önceliğinin artık Avrupa değil, doğu Asya yani Çin olduğunu söylemişti ama bu sözler Avrupalılarda kendi savunmalarını kendileri temin etme ihtiyacını doğurmaya yetmemişti.

Trump 2016 yılında ilk dönemini başlatıncaya kadar bu durum devam edebildi. Putin’in 2008 yılında Gürcistan’a, 2014 yılında da Ukrayna’ya saldırıları yine bir takım göstermelik tepkilere ve........

© Serbestiyet