menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Avrupa’nın Hasta Adamı nasıl Hasta Avrupa’nın Adamı oldu?

23 0
14.03.2025

Türkiye’de siyasi iktidar hakkında yazmak hiç kolay değil Çünkü hem hamaset gemisi yürütenler hem de muhalefet duygusu ile doğru veya yanlış herhangi olumlu bir tespiti ihanet gibi görenler var. Bunların ikisi de gerçeğin peşinde değil. Ya tarafgirliğin ya da ne olursa olsun muhalefetin derdindeler. Yalakalık yapan insanlarda saygınlık kaybı çok barizdir. Onları geçiyorum. Ancak müzmin muhaliflik hastalığına duçar olup herhangi bir değişimi görmeye kendini kapatanlar veya değişim ihtimaline bile kendini kapatanlar oluyor. Bu insanların amacı artık üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir. Hele bir de muhalefet ettikleri iktidar yoz bir iktidar ise böylesi bir hastalıklı muhalefet kendini her zaman haklı ve isabetli zannetme lüksüne sahip oluyor.

Bunca sözü bir hakikati çamura bulaşmadan dile getirebilmek için söyledim. Söyleyeceklerimin iç siyasete bulaşmadan ve ona indigrenmeden dinlenmesi için hem iktidar yandaşlığına hem de patolojik bir muhalefet tavrına karşı itirazımı not etmek istedim.

Apaçık bir gerçek var: Bir zamanlar Avrupa’nın hasta adamı olarak görülen ve daha düne kadar Avrupa kapısında hor görülen Türkiye, yerlileşmeyi başarıdığı ölçüde tarihe büyük güç olarak geri dönmeyi başardı. Trump’ın Avrupa’yı kapı önüne koyması ile bir anda açıkta kaldığını anlayan Avrupa’nın güvenlik için Türkiye’ye muhtaç hale gelmesi kaderin güzel bir cilvesidir. Avrupa’nın hasta adamı gün gelip hasta Avrupa’nın kapısına gittiği adam oldu. Bu nasıl oldu peki?

Bütün yolsuzluk, hırsızlık ve arsızlıklarına rağmen AKP Türkiye’de büyük bir demokratik devrimdir. Yani........

© Serbestiyet