Yeniden kale duvarını aşabilmek
Eski İrlanda Başbakanı Kuzey İrlanda barış sürecini anlatırken “Kafanızı kale duvarından uzatmanız gerekir” demişti.
Barış, kafasını kendi kalesinden çıkarmaya cesaret edenlerin işi…Ve şimdi artık herkesin kale duvarından kafasını biraz çıkarması gerekecek. Çünkü 1984 yılından beri devam eden savaşın, her ne kadar son senelerde düşük yoğunluklu olmasından dolayı ülke gündeminde pek yer bulmasa da bugün nihayete ermesinden söz ediyoruz.
Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat günlü açıklaması kriptolojist vasıtasıyla deşifre edilmesi gereken bir metin muamelesi görüyor. Oysa Lozan’ın gizli maddelerini bir asırı aşkın süredir bekleyenler gibi buradan örgüte veya devlete yönelik şifreli mesaj arayanları da eli boş bırakacak bir açıklama bu. Net, sarih ve pek çok kişinin şaşırdığı biçimde döneminin ötesinde. PKK’nin yöntemini ve varlığını arkaik ve anakronik ilan eden kurucusu, günümüz dünyasının demokratik siyasi yollarla mücadele için elverişli olduğunu söyleyerek, şüpheye yer bırakmayacak şekilde ne yapılması gerektiğini ilan etti.
Bugünkü süreç çözüm için uğraşan herkesin başarısı
27 Şubat günü, Türkiye için önemli günlerden biriydi. Sessiz, sakin ve kolay gözükünce anlamsız da sayıldı çoğunluk tarafından belki de. Uzun zamandır şehrin orta yerinde patlayan bombaların, köy boşaltmaların, ülke içinden gelen gençlere dair ölüm haberlerinin -çok şükür- gelmemesi , çoğunluğa çatışmayı unutturdu. Öte yandan, yeni sürecin Öcalan’ın keskin açıklaması ile belirginleşmesi de “kolay” görünmesine sebep oldu.
Aslında hiç kolay değildi. Biz, 1984’den beri çatışmaya dair çokça olay ve anı biriktirirken, barışa yönelik de -sonu hüsranla dolu olsa da- bir külliyat vardı. Ancak hepsi de bir öncekinin/öncekilerin birikimiyle yola devam etti. PKK’nin 20 Mart 1993’deki ilk ateşkesinden itibaren çok kez devlet/hükûmet ve örgüt arasında temaslar ve çatışmasızlık umudu doğdu. En........
© Serbestiyet
