menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cem Köksal olayından dersler (2): Çağdaş dünyada liderliğin kırılganlığı

13 0
07.03.2025

Geçtiğimiz hafta Zorlu Holding CEO’su Cem Köksal’ın çalışanlarının Ramazanını kutlayan Vestel CEO’su Ergün Güler’i uyarmak için yazdığı eposta sosyal medyada büyük tepkilere yol açmış, bunun sonucunda Köksal’a soruşturma açılmış, kendisi ise istifa etmek zorunda kalmıştı.

Son yazımda Cem Köksal olayından hareketle farklı sekülerlik modellerini incelemiştim (https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/cem-koksal-olayindan-dersler-hangi-sekulerlik-198744/). Bu yazıda Köksal’ın olayından hareketle çağımızda liderlerin ve yöneticilerin karşı kaşıya kaldığı kırılganlıkla ilgili bazı dersler üstüne kafa yormak istiyorum. Önceki yazıda yaptığımız gibi felsefecilerin kuramlarından hareketle Köksal olayını daha iyi anlamaya ve dersler çıkarmaya çalışacağız.

Tarih boyunca felsefeciler liderlerin gücü nasıl kazandığı, nasıl sürdürdüğü ve hangi koşullarda kaybettiğini anlamaya çalışmışlardır. İlginç bir şekilde Köksal’ın karşı karşıya kaldığı durum bu yaklaşımlarla çok boyutlu bir şekilde anlaşılabilir. Bu neden felsefenin yöneticiler ve siyasiler için önemli bir araç olduğunu tekrar gözler önüne sunuyor. Bu yüzdendir ki İngiltere’deki önemli yönetici ve siyasilerin büyük çoğunluğu “felsefe, ekonomi ve siyaset” programlarından mezundurlar. Felsefe siyasetçi ve yöneticinin bilmesi gereken önemli bir disiplin olarak kabul edilir.

Niccolo Machiavelli Prens adlı eserinde, günümüzde özellikle kurumsal liderlik alanında geçerliliğini hala koruyan, güce ilişkin realist bir bakış açısının temel özelliklerini anlatmaktadır. Machiavelli, gücün sadece resmi bir pozisyona (mesela CEO’luk) sahip olmakla ilgili olmadığını, kamuoyu algısını kontrol etmek ve insanların bir liderin gücüne, bilgeliğine ve yetkinliğine inanmasını sağlamakla ilgili olduğunu savunur. Machiavelli’nin görüşleri Cem Köksal’ın istifasının neden bu kadar çabuk gerçekleştiğini anlamamıza yardımcı olacaktır. Köksal şirket yasalarını ihlal etmedi, soruşturma açılsa da zannımca suç işlemedi, hatta kendi pozisyonu savunmak kurumsal sekülerliğe dayanan rasyonel bir argümanı vardı (Önceki yazımda ele aldığım gibi aleyhinde de güçlü argümanlar var!). Buna rağmen CEO pozisyonunu kaybetti. Neden? Machiavelli bunlara rağmen istifanın şaşırtıcı olmadığını söyleyecektir. Açayım.

Machiavelli’ye güç sadece hakikate değil, etkili hikâye anlatımına, yani başkaları tarafından nasıl görüldüğünü kontrol etme yeteneğine dayanır. Halkın güveni bir kez kaybolduğunda, gerçek performans ya da başarılara bakılmaksızın güç hızla dağılır. Machiavelli’nin şu meşhur tespiti bu durumu çok güzel ifade eder: “Bir prensin merhametli, sadık, insancıl, dindar, dürüst olması gerekli değildir, ama öyle görünmesi gereklidir.” Bir lider imajını politikalarından daha fazla kontrol etmelidir çünkü kamuoyu desteği sadece etkinliğe değil imaja da dayanır.

Bu durum Köksal’ın durumu için de geçerlidir. Köksal’ın epostası sızmadan önce saygın ve güçlü bir kurumsal liderdi. Ancak sonrasında, niyeti bu olmasa bile, din düşmanı olarak çerçevelendi. Bundan sonra da anlatının kontrolünü kaybetti ve kamuoyunun kendisine karşı dönmesine izin verdi.

Çok sayıda seküler yorumcu Köksal’ın pozisyonunun seküler bakış açısından rasyonel ve makul olduğu kanaatinde. Ancak Machiavelli bunun yetersiz olduğunu söyleyecektir. Ona göre, başarılı bir liderin mantıksal muhakemenin kendisini koruyacağını varsaymak yerine, eylemlerine yönelik duygusal ve kültürel tepkileri her zaman öngörmesi gerekir. Köksal bu epostanın çalışanlar ve kamuoyu tarafından nasıl algılanabileceğini yeterince dikkate almadı.

Köksal epostasını aslında kurumsal seküler duruşu ifade etmek için bir mesaj olarak kurgulanmıştı. Ancak eposta sosyal medyaya sızınca dindar çalışanlara karşı ideolojik bir duruş olarak yorumlandı. Machiavelli bize kamuoyu farklı bir anlatı oluşturduğunda niyetinin bir önemi kalmadığını söyleyecektir. Artık kurumsal bir lider olarak gerçek performansı önemsizdi, çünkü itibarı zedelendiğinde gücü de yok oldu.

Makyavelist bir çerçevede, liderler başkaları onlar için bunu yapmadan önce kendi imajlarını şekillendirmelidir.........

© Serbestiyet