menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Silahsız Kürtlerin silaha ve silahlı Kürtlere dair algıları hangi aşamalardan geçti?

34 12
15.01.2025

Kürt meselesinin yüz yıl boyunca çözümsüz kalmasında devletin onu bir otoriterleşme aracı olarak kullanma hevesinin çok büyük bir paya sahip olduğu muhakkak. Buradan yola çıkarak, Kürtlerin kimlik hakları ve eşit vatandaşlık uğruna yürüttükleri mücadelenin 1980’lerden itibaren silahlı bir biçim kazanmasının devletin sert çekirdeğinde memnuniyetle karşılanmış olabileceğini söylemek de mümkün.

Peki, devletin Kürtlerin bazı taleplerini kabul etmesinin PKK’nın silahlı mücadeleye başlamasını izlediği olgusu otomatik olarak “bu mücadele olmasaydı o talepler de karşılanmazdı” sonucunu doğurur mu? Kürtler adına silaha başvuran bir örgüt ortaya çıkmasaydı, mücadele silahsız olarak yürütülseydi tablonun nasıl olacağını bilemeyeceğimiz için bu soruya cevap vermek zor. Fakat mesela Kürtlerin siyasi liderlerinden, artık hayatta olmayan Kemal Burkay şayet silaha baş vurulmasaydı Kürtlerin durumunun bugünkünden çok daha iyi bir noktada olacağını savunuyordu.

Biraz spekülasyondan bir şey olmaz parantezi

Kürt meselesinin çözülmeden iki arada bir derede kalmasının otoriterleşme ihtiyacı için elverişli bir araç olması olgusuyla Erdoğan’ın nevzuhur sürece ‘soğukluğu’ te’lif edilebilir mi? Bence edilebilir. 2009-2013 arasındaki çözüm çabalarında otoriterliğe ihtiyacı olan devletin sert çekirdeğiydi ve bu nedenle çözüm çabalarına kararlı bir direniş gösterdi. Buna karşılık o dönemde Erdoğan otoriter eğilimlerden uzaktı, kuşatıcı politikalara ihtiyacı vardı ve dolayısıyla da Kürt meselesinin hallinden yanaydı. Yani mevcut süreç için başvurduğum spekülasyon başlangıçta yaptığım önermeyle uyum içinde: Otoriterleşme ihtiyacı içinde olan siyasi özneler oylarını Kürt meselesinin mesele olarak kalması yönünde kullanır!

İki bölümde toparlamayı düşündüğüm bu yazıda silahsız Kürtlerin (Kürt halkının) silaha ve silahlı Kürtlere (PKK’ya) bakışlarındaki değişimi kronolojik olarak özetlemeye çalışacağım. (Böylece benim iyi bir arşivci ve takipçi olduğumu vehmeden birkaç okurun talebini de yerine getirmiş olacağım.)

Fakat kronolojiye geçmeden önce ‘silahlara veda’ çerçevesinde bugünlerde dile getirilen “silahın Kürtler üzerindeki baskılara karşı bir ‘teminat’ olduğu, dolayısıyla bir........

© Serbestiyet