Liverpool harika, PSG muhteşemdi
Maçın ilk beş dakikası Klopp’in tipik ‘’sistematik kaos’’ planıyla başladı. Van Dijk’in geriden attığı, isabetli uzun paslar, neredeyse maçı 2-0 getiriyordu. İlk uzun pası göğsünde bir balet gibi yumuşatan Szoboszlai, kaleyi cepheden gören ve hızını alan Mac Allister’in önüne bıraktı, o coşkulu dalış ve arkasından gelen bel hareketi, iki PSG’li savunmacıyı etkisiz hale getirmeye yetti. Gol açısı iyice daralınca, Salah’ı her zaman durduğu o öldürücü yerde gördü ve topu ona çıkardı. Salah, hiç tereddüt kabul etmeyen muhteşem sol ayağı ile çok kararlı bir vuruş yaptı. Ben gol diye kanepeden fırlarken, ışık hızını aşan bir refleksle Mendes çoktan ayağını uzatmıştı. Top Mendes’in ayağından sekerek gitmesi gereken menzilin dışına düşmüştü. Uzun süre gözlerime inanamadım, bu kaotik serseri hız aklımı başımdan almıştı bile.
Maçın 5.5 dakikasında Paris’teki ilk maçta hiç yapamadığı bir şeyi Salah, o anda yaptı. Taç çizgisine paralel olarak Alexander, Salaha ip gibi pürüzsüz akan bir top attı. Mendes, Salah henüz topu kontrol etmeden, temaslı bir şekilde onu baskıladı ama işte o anda ilahi bir........
© Serbestiyet
