menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Modernitenin iki yüzü: Yoldaşlık mı, yabancılaşma mı?

10 10
08.06.2025

Günümüz dünyasında, insanlık olarak bir yol ayrımındayız. Bir yanda bizi kuşatan ve hayatın her alanına sızan kapitalist modernite, diğer yanda ise alternatif bir çıkış yolu sunan demokratik modernite duruyor. Bu iki modernite anlayışı, sadece ekonomik ya da siyasi sistemler olmakla kalmıyor, aynı zamanda insan ilişkilerimizi, kişiliğimizi ve hayata bakış açımızı kökten şekillendiriyor.

Kapitalist modernitenin kişiliği, ben merkezli bir dünyayı temsil eder. Bireycilik, bu anlayışın temel taşıdır; kişi kendini toplumdan bağımsız, hatta topluma karşı konumlandırır. Değer üretmek yerine tüketmeye odaklanmış, mutluluğu nesnelerde arayan bu kişilik, başarıyı maddi kazanç ve statü hırsıyla ölçer. Sonuç ise derin bir yabancılaşmadır: Doğaya, topluma ve hatta kendine yabancılaşmış, sürekli bir tatminsizlik içinde, kimlik bunalımlarıyla boğuşan bir insan tipi. Kapitalist sistem, sorgulamayan, eleştirel bilinçten uzak ve sisteme kolayca entegre olan bireyler yaratma eğilimindedir. Birey burada, sistemin çarklarında kendi özünden koparılmış bir “araç” haline gelir.

Peki, bu yabancılaşmanın panzehri nedir? İşte tam da bu noktada........

© sendika.org