Din, toplum ve devlet!
Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinin ulusçuluk ana ilkesine dayandırılarak kurulduklarını, topluma din dayatmama kuralının kuruluş yıllarında egemen olduğunu biliyoruz. Hatta Batılı yönetimlerin laiklik kuram ve uygulamalarını Anadolu Selçuklu yönetim ve toplum yaşamından aldıkları da tarihçilerin saptamalarıdır.
Ulusçuydular çünkü kurucu önderlerinden çoğunun adları Türkçedir; Çağrı, Tuğrul, Ertuğrul gibi. Laiktiler çünkü, ataları akıl bilimlerine önem vermişler ve bilimin gölgesinde yüksek uygarlık düzeyine ulaşmışlardı.
Göktürk ve öncesindeki Türk devlet ve uluslarının herhangi bir dinleri yoktu, Gök Tanrı inancı egemendi.
Ünlü Türk felsefeci Farabi 'İdeal Devlet' adlı bitiğinde Tanrı kavramını incelemiş, 'Tanrı bilfiil akıldır' sonucuna vararak yabancı kültür değerlerinin kalıp (doğma, nas) olarak din aracı yapılmasına karşı çıkmıştır. Bir başka Türk felsefeci Ömer Hayyam da, bir dörtlüğünde yazdığı gibi Farabi'yi desteklemiştir;
Medresenin sözü vardır, tekkenin hali
Sözden, halden öteye gider........
© Samsun Kent Haber
