Kartalkaya yangınında bunları sorgulamak şimdi mi düşünülmeliydi?
Üç gündür ülke olarak yüreklerimiz yandı, sinemiz kor oldu.
İlahi, bu ne büyük acıdır ki, ya bir veya birden çok insanın hatalarının bir araya gelmesi sonucu (79) canımız, bacımız, kardeşimiz veya torunlarımız mesabesindeki henüz okul çağındaki evlatlarımız acziyetimizi, çaresizliğimizi, "Kurtarın bizi, cayır cayır ve göz göre göre yanıyoruz!" feryatlarıyla, belki kelime-i şehadetlerinden önceki son sözleri, telefonlarından ulaşabildikleri yakınlarına; "Hakkınızı helal edin!.." olan bu aziz canlarımız ve Efendimiz (SAV)'ın müjdesiyle hükmi şehitlerimizi anadolunun muhtelif illerinde toprağın kara bağrına, gafil bir toplumun da, kara bahtına emanet ettik.
Rabbim her birerine makam-ı şehadet, ailelerine de sınırsız sabırlar ihsan eylesin. Onlarca yaralımıza da, tedavi oldukları hastanelerde acil şifalar diliyoruz.
İstisnasız hepsi bizim bir parçamızdı. Her birerimizin kendisi, kızı, kardeşi, torunu, damadı, komşusu veya en candan bir yakını olabilirdi bunlar. Nitekim de öyle değil mi?
Benim 22. dönemde beraber milletvekilliği yaptığım arkadaşım ve kardeşim olan Bolu Milletvekili çok kıymetli dostumuz, kardeşimiz Mehmet Güner Bey, kızını, damadını, dünyalar tatlısı yüzlerine bakılmaya kıyılamayacak kadar meleksima torunlarını ve dünürü olan ailenin on dört ferdini dün Bolu’da toprağa tevdi etti. Sayın Cumhurbaşkanımızın, adeta cumhurun kaffesi adına akıttığı göz yaşı, meclis başkanı, bakanlar milletvekilleri, Diyanet İşleri........
© Samsun Kent Haber
