NASILSINIZ?
İlk karşılaştığımızda karşımızdakine ilk sorumuz: "Nasılsınız?" olur. Çoğu kez "İyiyim" diye cevaplanır bu soru. Gerçekten iyi miyiz, bu soruya laf olsun diye mi, böyle cevap verildi, çoğu kez yanıtsız kalır.
Hayat şartları, günlük sıkıntılar, ekonomik durum, bizim özelimiz, ruhsal yapımız bu soruya verilecek cevabı öyle veya böyle etkiler. Genelde, üzüntü, isteksizlik, ruhsal çökkünlükler, ev kirası, kredi kartı, çocuğun okul durumu moralsiz, küskün bir ruh haletine yönlendiriyor bizi.
Psikiyatri bilimi, depresyon adı verilen ruhsal bir patolojiyi tedavi edilmesi gereken bir durum olarak tarif ediyor ama her sıkıntı, üzüntü, karamsarlık hali depresyon olarak alınmıyor. Ancak toplum içinde yürütülmüş alan araştırmalarında depresyon tanısı konmamış kişilerde de dikkate değer düzeylerde depresyon belirtileri saptanabileceği söyleniyor. Tabi tedavi gerektirecek klinik ağırlıktaki depresyon; salt üzüntü, isteksizlik gibi duygulanımlardan öte bir klinik bütünlük oluşturur.
Ruhsal çökkünlükler en az iki hafta süreli, üzüntü ve karamsarlık duygularının egemen olduğu, yinelenebilen hafif tablolardır. Kişinin........
© Samsun Gazetesi
