menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

PKK’NIN KENDİNİ FESHİ VE TÜRKİYE’NİN ORTA DOĞU’DAKİ YENİ KONUMU

13 1
16.05.2025

PKK’nın “kendini fesih ve silah bırakma” kararının teoriden fiiliyata dökülmesini önümüzdeki dönemde göreceğiz elbette. Ben çok uzun vadeye yayılacağı kanaatine de sahip değilim zira fiili durum ne kadar uzun vadeye yayılırsa o kadar sabotaja uğrama riski taşır.

Bu arada yürütülen süreci siyasi mülahaza parantezine hapsetmek asıl hedefi ıskalatabilir bize. Belli ki süreç siyasi bir hamle değil başlı başına bir devlet politikası. O yüzden kendi siyasi kimliğim ve ideolojik referanslarıma karşın sürece dair bugüne kadar yorum yapmaktan uzak durdum hep.

Yaşananları kim nasıl bir siyasi tartışma zeminine hapsetmeye çalışırsa çalışsın, buradan kim kimi nasıl bir yaftalamaya tabi tutup baskılarsa baskılasın, örgüt cephesindeki teorik yaklaşım bile kendi başına tarihi bir dönemeçtir Türkiye ve bölge için.

Bakın Türkiye hem tarihi mirası hem siyasi etkileriyle Ortadoğu’da stratejik bir güçtür. Bu misyon öyle politik bir yükleme değil tarihi bir mirastır.

Türkiye’nin Asya, Avrupa ve Afrika’yı birbirine bağlayan jeopolitik konumu, enerji koridorlarındaki rolü ve sahip olduğu güçlü ordusu, Türkiye’yi ister istemez bölgesel bir aktör haline getiriyor.

Ortadoğu, bugüne kadar istikrarsız yapısı ve kontrollü çatışma stratejisiyle batı tarafından kolay kontrol altında tutuldu, bütün kaynakları batı tarafından talan edildi. Ancak günün sonunda Ortadoğu halkları uyandıkça, Ortadoğu’daki istikrarsızlık ve kontrollü çatışmayı yönetebilmenin maliyetiyle bu kaynakların paylaşımındaki kazancını karşılaştıran batı artık doğrudan müdahale ile kontrol etmenin maliyetli olduğunu gördü.

Yavaş yavaş da bölgeden fikren ve fiilen çekilmeye başladı.

Bu bağlamda bölgedeki istikrar ve güven ortamının tesisi, batının ektiği fitne tohumlarının temizlenmesi için artık bölgesel bir güç olan Türkiye Ortadoğu için tek seçenek haline geldi.

Bu arada bölgenin bilhassa enerji koridoru açısından taşıdığı stratejik önem batıyı Türkiye ile zorunlu bir iş birliğine itti.

Neticede Türkiye batı ile Ortadoğu arasında hem NATO üyesi hem de Müslüman bir ülke olarak benzersiz bir köprü görevi görüyor.

Bu arada (muhalif blok ve marjinal partiler ve örgütler tarafından iç politika malzemesi haline getirilse de) Suriye ve Irak’la olan uzun sınır hattı komşuluğu, ülkeyi derinden etkileyen mülteci krizi ve terörle mücadele gibi meseleler, Türkiye’nin bölgesel politikalarını şekillendiren en önemli etkenlerdi.

Bunun yanında, Katar ve Libya gibi ülkelerle kurulan ittifaklar, Türkiye’nin Ortadoğu’daki etkisini artırdı, egemenlik sahasını genişletti.

Altını çizmek gerekir ki; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği, Türkiye’nin Ortadoğu politikasında en belirleyici faktör oldu.

25 yıla yaklaşan iktidarı boyunca dış........

© Samimi Haber