HSK'NIN YENİ YAPISI OLUŞTURULURKEN KURUMSAL HAFIZAYI SİLME, ‘GİZLİ AJANDA’ SAHİPLERİNE MEVZİ KAZANDIRMA LÜKSÜMÜZ YOK!
Bu köşede daha önce HSK’ya seçilecek yeni üyelerle ilgili TBMM aşamasını kaleme almış, Yargıtay üyeleri arasından başvuran isimlerle ilgili değerlendirmelerde bulunmuştum.
HSK’nın yapısını yeniden hatırlamak gerekirse;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanununa göre; Hâkimler ve Savcılar Kurulu iki daire halinde çalışan 13 üyeden oluşuyor.
Adalet Bakanı Kurulun doğal Başkanı, ilgili Adalet Bakan Yardımcısı Kurulun tabiî üyesi kabul ediliyor.
HSK’nın 13 üyesinden 9’unun görev süresi 7 Haziran 2025’te doluyor.
Bu 9 üyenin (3’ü adli yargıdan 1’i de idari yargıdan olmak üzere) 4’ünü Cumhurbaşkanı, (3’ü Yargıtay 1’i Danıştay 1’i de hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından olmak üzere) 5’ini de TBMM Genel Kurulu seçecek.
TBMM Karma Komisyonu bu yöndeki çalışmasını tamamladı. Bu aşamadan sonra TBMM Genel Kurulu’nda yapılacak oylama ile komisyonda belirlenen isimler içinden 5 isim HSK Üyesi olarak seçilecek.
Açık söylemek gerekirse HSK’nın yeni yapısını oluşturacak olan Üyelerin (TBMM tarafından yapılacak) seçimi ve (Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak) ataması 2014 HSK seçimleri kadar tarihi bir önem taşıyor.
Farklı illerde son dönem yapılan FETÖ operasyonlarından ve operasyonların içeriğinden de anlıyoruz ki FETÖ yeniden mevzi kazanmaya çalışıyor.
Terörsüz Türkiye hedefi noktasında PKK’nın silah bırakma ve kendini feshi sonrasında yaşanacak yargı odaklı gelişmeler kapıya dayandı.
İBB merkezli başlatılan ve İstanbul'daki bazı İlçe Belediyelerinde de süren yolsuzluk soruşturmaları halen gündemin birinci maddesi.
İBB ve İstanbul ilçelerindeki yolsuzluk iddialarına konu iş ve işlemlerin benzerleri Ankara başta olmak üzere birçok Büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinde ayyuka çıktığı da hepimizin malumu.
Böylesine bir tablo karşısında yeni HSK yapısı tam olarak devletin ve devlet otoritesinin tahkimi açısından en önemli olguya dönüşüyor.
2028 öncesi yaşanması muhtemel “başkaca gelişmeler” de cabası…
Bu çerçevede hepimizin nefsimizin tetiklediği ya da kişisel beklentilerimizden........
© Samimi Haber
