menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CHP KILIÇDAROĞLU’NUN OLURSA NE OLUR İMAMOĞLU’NA KALIRSA NE OLUR?

7 0
27.06.2025

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) yaşanan son gelişmeleri, sadece CHP ve muhalif blok için değil Türk siyaseti için kritik bir viraj olarak okumak lazım.
Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile halen İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçelerle belediye şirketlerinde yoğunlaşan yolsuzluk iddialarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu arasındaki tartışmalar, CHP’nin iç dinamikleriyle birlikte geleceğini de derinden etkiliyor.
Yaşanan tartışma ve gerilimin merkezi ise; 30 Haziran 2025 Pazartesi görülecek olan CHP 38. Olağan Kurultayı’nın iptali davası.
Aslına bakarsanız yürütülen tartışmalardan da anlaşılıyor ki; hem Kılıçdaroğlu cephesi hem de İmamoğlu cephesi mahkemeden “mutlak butlan” ya da “yokluk” kararı çıkmasına kesin gözüyle bakıyor.
Bu kadar kıyametin sebebi çıkacak olan bu karara inanç. Peki bu karar çıkarsa ne olur?
Önceki yazımda da bu ihtimali tartışmaya çalıştım.
Son tartışmalar ışığında Türk siyaseti için bir dönüm noktası olacağa benzeyen süreci bir kere daha analiz etmekte fayda var.
Öncelikle mahkemeden “mutlak butlan” ya da “yokluk” kararı çıkması halinde Kılıçdaroğlu’nun yeniden genel başkan olacağı kesin görünüyor. Kılıçdaroğlu’nun mahkeme kararına uymaması durumunda ise mahkemenin bir kurultay “çağrı heyeti” diğer adıyla “kayyum” görevlendirmeden başka seçeneği kalmıyor.
Gerçi CHP’li Mansur Yavaş, mahkemenin böyle bir yetkisi olmadığını, konunun YSK’nın görev alanına girdiğini YSK’nın bu yöndeki kararının da kesinleştiğini belirtip bunun dışındaki kararların “siyasi operasyon” anlamına geleceğini belirse de o iş öyle değil.
Mansur Yavaş’ın kimliği hukukçu olsa da hukuk ile ilişkisinin iş takipçiliğinin ötesine geçmediğini Ankara’da avukatlar ve yargı çevreleri iyi bilir.
Mahkemenin, ikinci tura kalan 4-5 Kasım 2023’teki 38. Olağan Kurultay seçiminin ikinci turdaki sonucuna doğrudan etki eden usulsüzlükleri tespit ettiğinde “yokluk” kararı vermekten başka seçeneği yok. Asıl kamuoyuna da yansıyan bunca usulsüzlük, oy tercihini değiştirmek için dağıtılan “ayni ve nakdi” rüşvetler, pavyonlarda ceplere........

© Samimi Haber