KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN MUHTEŞEM KÜRNE MAĞARALARI
Telefondaki rehberim, “Alişan abi, yarın müsait misin, seni bir yere götüreceğim, hayran kalacaksın” dedi.
-“Müsaidim, neresi?”
-“Akçadağ Küçük Kürne Köyü Mağaraları”
-“Levent Vadisi gibi bir yer mi?”
-“Orası ne ki, Levent Vadisi mağaralarından daha dehşet”
Tabi inanmış gibi yaptım; “Tamam tamam gelirim” dedim ve telefonu kapattım, arkasından da güldüm.
"Levent Vadisi’nden daha iyi bir yer mi var sanki" dedim.
Nihat Toramanoğlu yönetimindeki araçla gelip beni evden aldıklarında, baktım arabada rehberimizin dışında iki kişi daha var.
-"Kim bu misafirlerimiz?"
-"Kürne Köyündeki Mağara Evi’nin sahibi meşhur Şükrü Kurt amca ve aynı köyden Arkeolog Kemal Kurt…"
KÜRNE YOLUNDA
Sisin esir aldığı Malatya merkezi yeni bir yer keşfetmenin heyecanı ile hızla geçiyoruz.
Fakat o da ne?
Sultansuyu Harası’nı geçer geçmez ortalık güllük gülistanlık, bir güneş bir güneş…
Sanki kıştan yaza geçmiş gibi…
Siste fotoğraf çekemeyeceğiz diye korkuyordum.
Moralimiz iyice yerine geldi.
Şehir sis içinde boğulurken, biz Akçadağ Kürne’de yazı yaşayacak, bol bol fotoğraf çekecektik.
Emeklerimiz boşa gitmeyecekti.
Allaaah! Yaşadık!
Keyfimize diyecek yok.
Ankara yolundan sapıp, Levent Vadisi tabelasının bulunduğu yerden sağa döndük; Küçük Kürne Köyü’nün yoluna…
Levent Vadisi Seyir Terası tabelasının dikili olduğu yerde, Küçük Kürne Köyü’nü ta uzaktan gören tepede durduk.
Rehberimiz Bayram Abi, işaret parmağı ile gösterdi:
-“İşte şu kayalıklarla kaplı tepeye gideceğiz”.
Araç yoluyla tam 30 kilometre…
Nasıl bir vadiyi geçeceğimizi tahmin edin…
İşte bu vadi, önümüzde aşacağımız bu vadi Türkiye’nin ve Dünya’nın ileriki yıllarda gündemine gelecek öyle bir vadi ki…
Belki biz bile burnumuzun dibindeki bu sırlarla dolu kadim vadiyi bugünlük hiç bilmiyoruz ama…
İleride binlerce turistin uğrak yeri olacak.
Bunu bir yere yazın.
BİZİ NELER BEKLİYOR?
Şimdi gideceğimiz köyde bizi ne bekliyor?
1-Kaya duvarlarının içindeki devasa mağaralar.
2-Bu mağaraların içine yapılmış “mağara ev”.
3-Mağara evin sahibi olan meşhur Şükrü Kurt’un filmlere konu olacak renkli hikâyesi…
Aslında Kürne Köyü'nü biliyordum.
Bir ara üç kişilik fotoğrafçı ekibi ile köye kadar gitmiştik.
Şükrü Amcanın evini karşıdan göstermişlerdi fakat akşamın karanlığına kaldığımız için yukarı çıkmaktan vazgeçmiştik.
Şükrü Amcanın hikâyesini o sırada duymuştum, köylüler demişti ki:
-“Yukarıda mağara evi var, sahibi de dört evli”.
Nasıl yani, bir adam var, dört evli ve dört hanımı ile yukarıdaki bu mağara evinde mi yaşıyor?
Şaşkınlık içinde, geri dönüşte aracın içinden mağaralara doğru bakarak kendi kendime söz vermişim: “Bekle mağara evi, bir gün geleceğim sana!” İşte o gün, bugünmüş ve dört evli meşhur Şükrü Kurt Amca arabamızdaydı.
Kış mevsimi olduğu ve ayrıca hasta olduğu için şehirde yaşıyormuş.
Bu yüzden haber yapalım ve fotoğraf çekelim diye bizimle beraber kendisi de köye geliyor, aynı arabada…
Ne kadar nasipli ve mutlu olduğumu anlatamam.
MAĞARA EVİ
Şimdi son bir yolumuz daha kaldı.
Şükrü Amca’nın kabilesinin kaya duvarları içinde mağaraya inşa ettiği evine giden kıvrım kıvrım berkitme yol kaldı.
Sırf o ev için yol açılmış, Şükrü Amca ve kalabalık ailesi evlerine rahat ulaşsın diye…
Tırmandıkça, mağara eve ve mağaralara yaklaştıkça kalbim küt küt atıyor.
Bir yandan da arabada gelirken Şükrü Amca ile sohbet ediyoruz.
Ne kadar tatlı, sevecen, sempatik ve babacan olduğu daha ilk dakikadan itibaren belli oluyor.
Ve işte evet, işte mağara ev…
Buradayız, Kürne’de, muhteşem kaya duvarlarının hemen dibinde, Malatya’da içinde yaşam olan ender mağara evlerinin içindeyiz ve dört tarafımızda uzayıp giden devasa mağaraların yakınındayız.
Buram buram tarih kokan, manzarası muhteşem, havası temiz, organik hayatın sürdüğü özel bir zirvedeyiz.
Bütün odaları ile gerçek bir mağara ev…
Sadece dış duvarları insan eliyle inşa edilmiş, onun dışında tamamen doğal mağara…
Terası,........
© Samimi Haber
