Terör Devleti İsrail ve Siyonizm’in de Sonu Geliyor!
Filistin topraklarında işgalci konumunda bulunan ve hukuki, insani, dini bakımdan meşruiyet problemi yaşayan İsrail, Yahudiler açısından güvenli bir ülke olmaktan çıkmış, terör devleti vasfıyla bölgede adeta bir çıbanbaşı haline gelmiştir.
Arz-ı Mev’ud projesi ise Yahudiler için artık bir ütopyaya dönüşmüş vaziyettedir.
Osmanlı mirası üzerine kurulan Türk devleti İsrail’in bu planına karşılık bölgede siyasi, askeri ve istihbari bakımdan aksiyon almakta yeni oyunlar kurarak İsrail’in genişlemeci, sömürgeci planlarını püskürtmektedir.
İsrail-Lübnan geriliminde Lübnan tarafında yer alan Türk devleti İsrail’in bölgedeki emellerini engellemek bakımından en güçlü aktör olarak pres yapmaya devam etmektedir.
İsrail devlet politikalarının ve siyasi Siyonizm’in daha iyi anlaşılması için siyasi Siyonizm’in bazı karakteristik özelliklerine değinmek yararlı olacaktır.
Siyasi Siyonizm üç temel argüman üzerine kurulmuştur.
Birincisi ırkçı bir karaktere sahip olmasıdır.
İkincisi politik bir hareket olarak tebarüz etmektedir, dini boyutu sadece bazı Yahudi mitlerinden yararlanmakla sınırlı kalmaktadır.
Üçüncüsü ise sömürgeci bir anlayışla ilerlemesidir.
Doktriner anlamda ırkçı, sömürgeci ve politik karaktere sahip olan siyasi Siyonizm, aynı zamanda pragmatist, seküler ve kabileci bir ideolojidir.
Siyasi Siyonizm’in politik karakteri Theodor Herzl ile şekillenmiştir.
Herzl bu ideolojiyi dini sahadan ziyade siyasi alan üzerinde yapılandırmıştır.
Siyasi Siyonizm sadece, Yahudilerin Filistin’e göçünü meşrulaştıran ve esasında Ahd-i Atik’in kadim metinlerinde bulunmayan, sonradan Yahudilik külliyatına eklenmiş “ilahi hak” kavramından yararlanmıştır.
Herzl dört başı mamur bir agnostik ve Avrupa milliyetçiliğinden (özellikle Alman ekolünden) etkilenmiş, Yahudiliği dini bir akım olarak görmekten çok bir modern ulus olarak değerlendiren zihniyet yapısına sahiptir.
Dini Siyonizm Yahudi Mesihçiliğine dayanırken, Herzl’in kurguladığı siyasi Siyonizm seküler karakterli ve tamamıyla siyasal hedefleri bulunan bir ideolojidir.
Bu yüzden anti Siyonist Yahudiler siyasi Siyonizm’le çatışma halindedirler.
Ayrıca siyasi Siyonizm çatışmacı karakteri dolayısıyla zaman zaman dini Siyonizm’i karşısına almaktadır.
Mesela Ortodoks Yahudilerin çoğunluğu Mesih gelmeden Yahudi devletinin kurulamayacağını savunurlar.
Siyasi Siyonizm’in ırkçı karakterine gelince şu hususlara vurgu yapmak yerinde olacaktır.
Avrupa’da ortaya çıkan “üstün ve ayrıcalıklı ırk” kavramı siyasi Siyonizm’in temel kriterlerinden birisi haline gelmiştir.
Soykırımcı ve sömürgeci karakterdeki siyasi Siyonizm, felsefi ve biyolojik temelleri Gobineu tarafından atılan üstün ırk fikrini aynen sahiplenmiştir.
Herzl’e göre Yahudi ırkı, kendisine daha evvel ilahi bir lütuf olarak........
© Samimi Haber
