ASELSAN cinayetleri
Türkiye son yıllarda savunma sanayiinde büyük sıçramalar yaptı.
Savunma sanayiinde yerlilik oranı yüzde seksenlere çıkmış vaziyette.
Bunlar oldukça sevindirici gelişmeler.
Her alanda dışa bağımlılıktan kurtulmak zorundayız.
Her ne kadar bütün dünyada ulus devletler küresel şirketler ve küresel ticaret/finans düzeni karşısında diz çökmeye başladılarsa da, “devlet kapasitesi” kavramı hala anlamını koruyor ve çok önemli hale geldi.
Özellikle son “plandemi” sürecinde biz güçlü devlet kapasitesinin ne kadar önemli olduğunu öğrendik.
Savunma, sağlık, eğitim, kültür, ekonomi vb. tüm alanlarda dışa bağımlılığı elden geldiğince azaltmak zorundayız.
Küresel veya bölgesel krizler söz konusu olduğunda ülkemize uygulanacak muhtemel bir ambargo karşısında kendimize yetecek güce sahip olmamız gerekiyor.
Zira Türkiye bulunduğu bölge itibarıyla çok hassas bir konumda ve bölgesel bir güç konumuna yükseldi.
Oyunda figüran olan ülke konumundan artık oyun kuran ülke konumuna yükseldik.
Bunun hakkını vermemiz lazım. Bu siyaset üstü bir konudur.
Bu durumdan rahatsız olup devletin tamamıyla sınırları içerisine hapsolmasını isteyen zihinler aslında Türkiye’nin gücüne inanmayanlar…
Türkiye’nin etki alanı sadece ulusal sınırlarıyla mukayyet değil.
Çok geniş bir kültür ve inanç coğrafyasına sahibiz…
Bütün bu güzel gelişmeler karşısında hala eksik taraflarımızın kaldığını unutmadan ilerlememiz gerekiyor.
Evet savunma sanayiinde iyi noktalara geldik ancak güvenlik ve istihbarat noktasında bazı zaaflarımızın olduğu ortada…
Geçmişte, özellikle savunma sanayii alanında çalışan personele yönelik suikast girişimleri ne yazık ki girişimde bulunanlar açısından başarıyla sonuçlandı.
Pek çok mühendisimiz ya da yetkilimiz yabancı istihbarat örgütleri tarafından maalesef hunharca katledildi.
Kimisi kazaya kurban gitti, kimisi apartman balkonundan aşağıya atıldı.
Kimisi başka yöntemlerle etkisiz hale getirildi ve onlarca ailenin ocağına ateş düştü.
Son olayda da gencecik bir yazılım mühendisimiz ne yazık ki intihar süsü verilerek hayattan koparıldı.
Adli tıp raporları henüz kesinleşmedi ancak babasının iddiasına göre olay aslında bir cinayet!
Sodyum nitrat ile intihar ettiği söylendi ama boğularak öldürüldüğüne dair güçlü şüpheler var.
Bu şüphelerin el’an izale edilmesi, örtbas edilmemesi gerekiyor.
Bazen devlet zafiyet görüntüsü vermemek adına kimi olayların farklı şekilde algılanmasını sağlayarak........
© Samimi Haber
