Trump, sarı saçları, şişman yapısı ve alaycı gülüşleriyle mahallenin zengin ve şımarık oğluna benziyor…

Hani bir Türk filminde babasına, “sırf eziyet etmek için” eşek aldıran bir erkek çocuğu vardı…

Eşeğe yapmadık zulüm bırakmıyor, çirkin çirkin de sırıtıyordu.

Zenginliğin verdiği şımarıklıkla sınır tanımıyor, eşeği dünyaya geldiğine pişman ediyordu.

Trump da aynı o zengin, şımarık çocuk gibi…

Her yerde şımarıklığını, haysiyetsizliğini, sınır tanımazlığını gösteriyor…

Buna Amerikan kibri de eklenince tadından yenmez bir western tipi kovboy tipolojisi ortaya çıkıyor…

Amerika’da “kovboy diplomasisi” denilen bir kavram var…

Tam da bu konsepte uygun bir figür.

Kovboy diplomasisi, sertlik, tehdit ve azar içeriyor.

Mesela bir devlet başkanına “ya teröristlesin ya bizlesin” gibi bir ifade kullanılmışsa işin içinde kovboy diplomasisi var demektir.

Bu tür dili genellikle ABD’nin şahin başkanları kullanıyor.

ABD’de "Kovboy diplomasisi" kavramı, Ronald Reagan ve George W. Bush'un başkanlıklarını tanımlamak için de kullanıldı…

Şimdi bu iki başkanın izinden Trump gidiyor…

Esiyor, gürlüyor, tabiri caizse bütün dünyaya racon kesiyor…

Ne dedi mesela Gazze meselesinde?

“Gazzeliler yurtlarını terk edip gitsinler ben oraya emlak yatırımları yapacağım”

Kimin toprağını kime veriyorsa artık…

Filistinlilere gözdağı verdi.

Ürdün ve Mısır’ı........

© Samimi Haber