Erkek prensesler!
Hafta sonu arkadaşımla geç bir kahvaltı için Maçka Sanat Parkı’nın içinde bulunan Park Sanat Bistro’ya gittik.
Tam da keyifli bir sohbet esnasında yan taraftaki çimlere tatlı bir çift gelip oturmak için hazırlık yapmaya başladı. Yanlarında piknik sepetleri, kamp sandalyesi gibi teçhizatları da hazır ve nazırdı.
Güzelce yere örtülerini serip, sandalyelerini açmanın ardından kadın, tüm güler yüzüyle yere oturdu, erkek ise seçimini daha konforlu olan sandalyeden yana kullandı.
Açıkçası şaşırdık. Çünkü geçmişten günümüze ufak bir gezinti yaptığımızda bizler kadınların kapısını açan, düşmemesi için merdivenden çıkarken arkasında- inerken önünde yürüyen, üşüdüğünde sevdiğine sarılarak ceketini omuzlarına koyan, koruyan ve kollayan erkeklere alışkındık. Nitekim babalarımızdan da böyle gördük.
Gelelim günümüze… Artık kadınlar değil erkekler küsüyor, trip atıyor, nazlanıyor… Her şeye alınıyorlar. Bir konuda tartışmaya çalışıyorsunuz ve siz ilişkideki erkeği teselli ederken buluyorsunuz kendinizi…
Kapitalist sistemin ‘güçlü kadın’ ve ‘cinsiyet eşitliği’ kavramlarını çok yanlış anlamak olarak görüyorum ben bunu. Kadınlar zaten işyerinde de kendilerine alan tanındığı andan itibaren en büyük başarıları gösteriyor, evine gidiyor - çocukların sorumluluğu, evli olanlar kendisinin - eşinin çevresinin dertlerine derman olmaya çalışıyor. Geçim derdi, aileyi bir arada tutma güdüsü, sosyal hayata dahil olma vs. derken, bir de ‘erkek........
© Şalom
visit website