Bibi´nin İran´la savaşı
Bibi’nin hükümeti, bir kez daha sallanıyordu… Bu, çok partili İsrail politikasında hiç görülmemiş bir şey değildi, tabii ki…
Daha geçen hafta, muhalefet partileri, bu kez, aşırı dindarların askere alınmalarını oylamaya, bu yolla hükümeti düşürmeye hazırlanıyorlardı.
Ama hükümetin içinden iki kişi (dindarlardan Ariye Deri ve laiklerden Yuli Edelstein), hiçbir parlamento üyesinin bilmediği bir bir şeyi biliyorlardı: İsrail, gizli olarak, İran’a saldırmaya hazırlanıyordu.
Neyse ki, Edelstein ile Deri koalisyondaki dindar ve aynı zamanda laikleri -şimdilik- mutlu edebilecek bir çözüm buldular; böylece savaş arifesinde bir hükümet krizi önlenmiş oldu… Ertesi gün de, İsrail jetleri İran’ı bombalamaya başladılar.
Netanyahu’nun, daha genç bir parlementer iken, tekrarlayıp durduğu bir şey vardı: İran’ın “sivil amaçlarla” nükleer araştırmaya girişmesine ihtiyaç yoktu… çünkü dilediğinden fazla petrolü vardı. İran, atom bombası üretmeye çalışıyordu.
ABD başkanının, nükleer tesislerin bombalanması işine katılıp katılmayacağı, henüz bilinmiyordu… belki, eskiden de yaptığı gibi, “pis ve riskli” işleri İsrail’e yaptırmayı düşünüyordu. İsrail ise bu işleri kendi ihtiyaçlarını tartarak, yapıyor veya yapmıyordu.
***
Hamas’ın 7 Ekim saldırısından sonra, Netanyahu’nun “Bay güvenlik” imajı zedelenmişti… Buna karşın başbakan, taraftarlarının “manevralarını” beğenmesi sayesinde ve karşıtlarının protestolarına........
© Şalom
