menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nadir metallerin sessiz savaşı

12 0
07.05.2025

Trump, göreve gelir gelmez gümrük vergileriyle Çin’e karşı ticaret savaşını başlattı ve böylece nadir metaller’ konulu yeni bir jeopolitik risk alanının da kapısını araladı.

Ancak, Trump bu hamleyi yaparken dersine pek de iyi çalışmadığı anlaşılıyor. Gerginlik tırmandıkça, bu kez Xi Jinping’e “gelin, uzlaşalım” çağrılarında bulunmaya başladı. Oysa karşısında sadece pazarlıkla ikna edilecek bir rakip değil; geçmişten taşıdığı güçlü tarihsel motivasyonları olan, kararlı bir Çin vardı.

Pekin, bu mücadelede “sonuna kadar savaşacağız” diyerek net bir duruş sergiledi. Gümrük vergilerine sadece karşılık vermekle yetinmedi. Elindeki en güçlü kozlardan birini çıkardı ve masaya koydu: nadir metallerin küresel arzını kontrol etme gücü.

Çin, modern teknoloji için hayati öneme sahip 17 farklı nadir metalin büyük bölümünü üretiyor. Dünya genelinde bu metallerin işlenmesinin neredeyse yüzde 90’ı da Pekin’in kontrolünde. ABD ise bu alanda yedinci sırada yer alıyor. Elinde hatırı sayılır rezervler olsa da, üretim ve işleme kapasitesi Çin’le kıyaslandığında oldukça sınırlı kalıyor. Üstelik bugüne kadar bu metallerin büyük kısmını doğrudan Çin'den ithal ederek temin ediyordu.

Bu arada ABD eli kolu bağlı oturmuyor. Avustralya, Kanada, Vietnam ve Brezilya gibi ülkelerle nadir metaller konusunda tedarik zinciri ortaklıkları kurmak için harekete geçti. Japonya’yla da ortak araştırma projeleri yürütülüyor. Bir........

© Şalom