Beni anlıyor musun?
Bu basit ama derin soru, insan ilişkilerinin özünde yatan en önemli şeylerden biri değil midir? Yaşamımızın hemen her alanında saygı ve sevgi kadar anlaşılmaya da ihtiyacımız vardır. Daha mutlu yaşamak için, etrafımızdaki insanların duygu ve düşüncelerimizi anlamalarını, ilgi ve empati göstermelerini bekleriz.
Empatik dinleme, karşımızdakini sözünü kesmeden (!), eleştirmeden, kendimizi adeta onun yerine koyarak, duygularını ve ne söylediğini anlamaya çalışmaktır.
Empati kelimesi Latince iç, içine anlamına gelen ‘em’ ve Grekçe duygu, acı, ıstırap anlamına gelen ‘patheia’ kelimelerinden meydana gelir. Dolayısıyla, bu terim birlikte acı çekmek veya acıyı içimizde yaşamak anlamında kullanılır.
Sizce “Beni anlıyor musun?” sorusunun arkasında her zaman duygusal bir beklenti de yok mudur? Anlaşılmanın, sosyal ilişkilerle birlikte, bireyin kendi özgüveni ve mutluluk duygusunu da etkilediği kesindir.
İçten bir saygının üzerine eklenen sevgi, ilişkilerimize sıcaklık katar, duygusal derinliği artırır. Bu nedenlerden dolayı, anlaşılmadığımızı hissettiğimizde bağırarak ya da ağlayarak tepki verebiliriz. Halbuki karşımızdakini anladığımızı ifade ettiğimizde aramızdaki gerginlik veya tartışma azalır ya da........
© Şalom
