menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail iç siyasete neden malzeme edilmemeli?

6 0
12.02.2025

Uluslararası ilişkilerde bir ülkenin iç politikası, dış politikasını etkilediği gibi bunun tam tersi de olabiliyor. Bu konuyu, siyaset bilimci James N. Rosenau, ülkelerin iç-dış politika etkileşimi arasında bir korelasyon kurarak birçok eserinde etraflıca incelemiştir. Gerçekten de ülkelerin iç-dış politika etkileşimi, günümüz uluslararası ilişkilerinin en tartışmalı konularındandır. Tabii bu durumda, şöyle bir gerçekte karşımıza çıkıyor: Dış politik konuların iç politikaya malzeme edilmesi, her ne kadar kısa sürede siyasetçilere kazanç getirse de uzun vadede yine ülkelerin ulusal çıkarları yönünden olumsuzluk yaratabiliyor. Tam da bu noktada Türkiye-İsrail ilişkileri, iç-dış politika arasındaki etkileşime verilebilecek örneklerin başında geliyor.

Türk-İsrail Stratejik İttifakı Çöktüğünde…

Bilindiği üzere, Türkiye-İsrail arasında bölgede onlarca yıldır oluşturulan ‘stratejik ittifak’ 2009 itibarıyla çökmüştü. 2020 İbrahim Anlaşmalarından sonra, Ortadoğu’daki diplomasi hızlıca kabuk değiştirirken Türkiye, bu değişime daha fazla kayıtsız kalmadı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Türkiye önce ‘Körfez Açılımı’, sonrasında ise İsrail’le ilişkilerin normalleştirilmesi ve buna Mısır’ın da eklenmesi ile Ortadoğu politikalarında yeni bir sürece girmişti; ancak Hamas’ın İsrail’e karşı başlattığı 7 Ekim 2023 saldırılarından hemen sonra ülkemiz, İsrail’in Gazze’ye yönelik orantısız güç kullanması neticesinde İsrail’le köprüleri yeniden atacak ve ilişkiler neredeyse 2020 öncesindeki gergin sürece girecektir. Bu noktadan sonra her birimiz, Türkiye’nin İsrail’e ticareti durdurduğunu ve Türk-İsrail hava sahasındaki tüm uçuşlarının dahi askıya alındığını, turizmden akademik etkileşime ve sosyo-kültürel ilişkilere kadar iki ülke arasında duraklama dönemine yeniden girildiğine şahit olduk.

Trump’ın ‘Gazze Planı’ Şaşırtmamalı

Yukarıda belirtilen tüm bu süreç içerisinde İsrail’in, Türkiye’deki siyasetçiler tarafından iç politikada konuşulması ve özellikle muhalefetin, iktidar partisini bu alanda zorlamaya çalışmasını gözlemliyoruz. Muhalefetin İsrail konusunda iktidarı zor durumda bırakıcı çıkışı, aslında, iktidar partisinin -belki de farkında olmadan- muhalefete bu konuda alan açmasından da kaynaklanıyor. Bu nedenle Amerikan Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz hafta, Gazze’deki halkın yerinden edilmesi planını kameraların karşısında açık bir şekilde ifade ettikten sonra bizdeki muhalefet bloğunun, iktidarı bu konuda zorladığını görüyoruz; ancak iktidar da muhalefet de şunun gayet farkında: “Trump Ortadoğusu’na Yeniden Döndük” İşte, tam da bu noktada, yeni konjonktürde hem iktidar hem de muhalefet tarafına ‘söylem sorumluluğu’ da düşüyor. Donald Trump’ın söz konusu........

© Şalom