menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dünyadan uzak

16 1
05.02.2025

İstemiyorum! Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Yataktan çıkmak istemiyorum. Yatayım, yorganın altında bekleyeyim, hiçbir şey yapmadan öylece durayım. Öylece olayım. Eriyeyim, yatakla bir olayım. Hiçbir şey yapmayayım. Hiçbir şey görmeyeyim. Hiçbir şey okumayayım.

Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşıyorum. Dünyanın en güzeli değilse bile bir şehirde olabilecek en güzel gün doğumlarına uyanıyorum. Yıllardır her sabah günden önce uyanıp günün sürprizlerine kendimi açtığım gün doğumları bunlar. Şimdi onu bile istemiyorum. Sürprizlere uyanmak istemiyorum. Bilmek istemiyorum. Uyanmak istemiyorum. Ya da uyuyayım o kadar uzun uyuyayım ki diyorum. Ama demekle, istemekle olmuyor. Zaten bu haldeyken geceleri de uyunmuyor.

Dünya tersine dönmüş. Doğru bildiğimiz ne varsa, karman çorman olmuş. Her köşede bir savaş, her köşede bir değil çok, çok fazla ölüm. Sanki yatmışız kalkmışız 1930’lu yıllara geri dönmüşüz. Yatmışız kalkmışız orta çağa geri dönmüşüz.

Yuval Harari’nin Neksus kitabını dinliyordum. Nexus benim için Arthur Miller’ın 1959’da yazdığı otobiyografik üçlemesinin son kitabıydı. Miller bu kitapta Mona ile ilişkisi geliştikçe, Anastasia ile evliliğinden yabancılaşmasını anlatıyordu. Harari ise kendi Neksus’unda taş devrinden yapay zekâya bilgi ağlarının kısa tarihini anlatıyor. Dinlemekte olduğum bölümde Ortaçağ’da cadı avcılığının nasıl başladığını anlatıyor. Heinrich Kramer’in hiçbir gerçeğe dayandırmadan yazdığı ‘Cadı Çekici’ kitabının 1486 - 1600 yılları arasında 28 baskı yaptığını anlatıyor. Aynı dönemde yayınlanan ve modern bilim geleneğinin kurucu metinleri arasında sayılan Kopernik’in ‘Kürelerin Devinimi’ isimli kitabı ise tüm zamanların en az........

© Şalom