menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zekâtı Verilmeyen Para

3 0
09.01.2025

Erdal 26 yaşlarında, tuttuğunu koparabilen, çevik ve oldukça ahlaklı bir gençti. Etrafı dağlarla ve ormanla çevrili mütevazı bir kasabada yaşıyordu. Ancak kasabada işsizlik vardı ve kasabalıların yaptıkları iş kendilerine yeterli gelmiyordu. 65-70’li yıllarda Almanya'nın Türkiye'den işçi talep etmesi iş bulma konusunda herkeste yeni bir umut uyandırmıştı.

İşçi simsarları köy köy, kasaba kasaba dolaşarak işçi olarak Almanya'ya gideceklerin isimlerini yazıyor, hazırlanan listeleri İş ve İşçi Bulma Kurumuna teslim ediyorlardı. Erdal da Almanya'ya gideceklerin listesine ismini yazdırmıştı.

Aradan bir yıl geçti, Erdal’ın ismi gideceklerin arasında çıkmıştı. Çıkmıştı çıkmasına ama meçhul bir sıkıntı içini kemiriyordu. Çünkü ailesini oraya götüremiyordu. Fakat Almanya gelecek vadettiği için Erdal eşini ve iki çocuğunu Türkiye’de bırakarak tek başına Almanya'ya gitti. Büyük şehre uzak mesafede olan bir kasabada, bir fabrika inşaatında çalışmaya başladı. Ağır bir işte çalışıyordu ama haftalık ücreti dolgundu. Bir haftada Türkiye'de çalışan bir işçinin bir aylığından daha fazla ücret alabiliyordu.

Bin bir meşakkat ve sıkıntı ile bir yılını doldurdu. Artık istedikleri takdirde aileleriyle Almanya'ya yerleşme hakları vardı. Erdal da memleketteki ailesini alıp Almanya’ya getirdi. Ancak bir müddet sonra Almanya'nın sosyal hayatı onlara ters gelmeye başladı. Dillerini bilmedikleri insanlarla birlikte yaşamak oldukça zordu. Bunun üzerine Erdal, Almanya'da kalıp kalmama konusunda eşi ve çocuklarıyla istişare etti. Eşinin tercih ettiği görüşe göre Erdal Almanya’da çalışmaya devam edecek, kendisi çocuklarla Türkiye'ye dönecek, biriktirdikleri paralarla ev alıp iş kuracaklardı.

Öyle de yaptılar. Amaçları, Almanya'daki yüksek ev kirasından kurtulmak, böylece daha erken zamanda daha çok para biriktirip memlekete daha erken dönmekti. Erdal eve göre daha hesaplı olan bekâr pansiyonlarında kalmaya başladı. Yılda sadece bir ay izne gelip ailesini görüyordu. Biriktirdiği paraları Türkiye'deki ailesine gönderiyor; onlar da altına çeviriyorlardı. Aradan on yıl geçmişti. 6 kiloya yakın altınları birikmişti. Bir yıl daha çalışıp kesin dönüş yaparak memlekete dönmek ve bir iş kurmak istiyordu.

Erdal ilkokul mezunuydu. Dinimiz hakkında fazla malumata sahip değildi. Dindar olmasına rağmen dini vecibelerini yerine getirmiyordu. Derken Erdal Almanya'da Nur........

© Risale Haber