menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tesettür Emrine Giden Yolda Münafıkların İftira Kampanyası

5 0
12.03.2025

Tesettür Moda Değildir (2)

Müslümanları savaş meydanlarında yenemeyen müşrikler, savaşı ahlak cephesine taşımak için Medine’deki dostları münafıklardan yardım istediler. Bunun üzerine münafıklar, Müslümanları toplumun en ahlaksız kesimi olarak gösterebilmek için iftira kampanyalarını başlattılar.

Bu amaçla, önce Rasulüllah’ın Hz. Zeynep’le evlenmesini “Muhammed “oğlum” dediği adamın karısıyla evlendi” şeklinde yaygara çıkardılar. Diğer taraftan, kaybolan gerdanlığını aramak için kervandan geri kalan ve kaybolma tehlikesi geçiren Hz. Aişe’ye, kervanın gerisini takip etmekle görevli Safvan b. Muattıl adlı sahabi rastlamış ve onu kafileye yetiştirmişti. Münafıklar bunu fırsat bilerek “Hz. Aişe ile Safvan b. Muattıl arasında bir ilişki bulunduğu” iftirasını yaydılar.

Ne kadar uydurma da olsa bu tür hikâyeler halk arasında çabucak yayılır ve maalesef bazı insanlar buna inanmak isterler. Başka bir deyimle, bu tür kampanyaların Müslümanlar arasında kısa süreli de olsa makes bulup yayılması, fuhşun toplumda yayılma tehlikesini de beraberinde getiriyordu. Nitekim Kur’an’a göre iftira kampanyalarının asıl amacı Müslümanlar arasında fuhşu yaygınlaştırma arzusuydu.[1]

İşte İslam toplumunun bu tip iftiralarla sarsılmaması için, fuhşu ve ahlaksızlığı kesin olarak önleyecek olan tesettür ayetleri nazil olmaya başlamış ve sosyal düzenlemeler yapılmıştır. Bu ayetlerde, Müslüman kadının bir iffet abidesi olması gerektiği hususunda vurgular yapılmış, yalan haber yayan, iffetli kadınları rahatsız eden ve toplumun huzurunu bozmaya çalışan ahlâksız, münafık, iftiracı ve bozgunculara karşı müminlerin uyanık ve tedbirli olmaları emredilmiştir.

Denilebilir ki, nefsine düşkün bazı insanların, kadınların açık-saçık olmalarından istifade ederek fuhuş peşinde koşma eğilimine kapılmaları tesettür ayetleriyle kesin olarak önlenmiştir. Bu düzenlemeler için önce Ahzab Suresiyle bir giriş yapılmış,[2] bir buçuk yıl sonra Hz. Aişe’ye yapılan iftira üzerine nazil olan Nur Suresinin ilgili ayetleriyle[3] de bu süreç tamamlanmıştır.

Ahzab Suresindeki tesettür ayetinden önce Allah şöyle buyuruyor: (وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ اِذَا قَضَى اللّٰهُ وَرَسُولُهُٓ اَمْراً اَنْ يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ اَمْرِهِمْ وَمَنْ يَعْصِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً مُبٖيناً) “Allah ve resulü herhangi bir konuda hüküm verdiklerinde artık mümin bir erkek veya kadın için işlerinde tercih hakları yoktur. Allah’ın ve resulünün emrine itaat etmeyenler doğru yoldan açıkça sapmışlardır.”

© Risale Haber