Ölümü Tatmak
Hak olan din ve Batıl olan dinler vardır. Tıpkı insanlar gibi. Tarihin her döneminde gerçek insanlar ve sahte insanlar olmuştur. İşte sahte insanlar, hak dinleri kendilerine benzeterek onları batıl hale getirenlerdir. Ama her dönemde bir tane hak din olmuştur. Son peygamberle birlikte İnsanlığa sunulan en son ve en mükemmel din İslamiyet’tir. Çünkü “Allah katında gerçek din İslam’dır.”
İslamiyet’i bize ulaştıran ve bize anlatan Hz. Peygamber (sav)’dir. Biz onun ümmetiyiz. Ona tabi olmak ve onun bize getirdiği Kur’an’ı ve diğer buyrukları baş-göz üstüne kabul etmek mecburiyetindeyiz.
Biz insan olarak İslam dinini kabul edebilir veya etmeyebiliriz. Böyle bir özgürlüğümüz vardır. Ama “Ben İslam’ı kabul ediyorum” dediğimiz zaman, Kur’an ve Sünnet dâhil Hz. Peygamberin (sav) getirdiği her şeyi kabul ediyorum, anlamına gelir. Yani “Ben Müslümanım” dediğiniz an düşünce sisteminizi ve hayat tarzınızı, Peygamberin (sav) getirdiği dine uydurmak mecburiyetindesiniz. Eğer düşündüğünüz birtakım şeyler, Peygamberin getirdiklerine uymuyorsa, düşünmekte özgürsünüz ama Peygambere inandığınızı ve ona tabi olduğunuzu söylemseyemezsiniz. Söylediğinizde yalan söylediğiniz için münafık olursunuz.
Kısacası, Onu peygamber olarak kabul eden bir kimsenin, eğer İslam dininden başka bir dine girmeye ya da dinsiz kalmaya niyeti yoksa başka türlü davranması söz konusu olamaz. İnanmadığı halde “İnanıyorum, ben de Müslümanım” diye bir kimse ikiyüzlü münafıktır. Ateistler münafıklardan daha dürüst, daha özgür ve daha mutludurlar. Çünkü “Dirilmemek üzere ölüp toprak olacağız” diyerek, ölünceye kadar başka şeylerden az da olsa bir teselli bulabiliyorlar. Münafıklar ise, Müslümanların yanında mümin, tek kaldıklarında inkârcı oldukları için derin bir ikilem ve tereddüt içindedirler. Üstelik başlarını yastığa koyduklarında, “Ya bir de Müslümanların dediği doğruysa, gerçekten Kur’an Allah’ın kelamıysa ve öldükten sonra dirileceksek halimiz nice olur” diyerek ruhsal bir bunalım içindedirler. Daima bir şey gizledikleri için çok acı çekerler. Ama ister mümin, ister inkârcı, ister münafık olsun herkes ölecektir. En kötü ölüm, ikiyüzlü inkârcı münafıklarındır.
Bir gün Hz. Peygamber (sav) yere birtakım çizgiler çizdi. Sonra o çizgileri göstererek şöyle buyurdu: “Bunlar insanın istek ve arzuları, şu da onun ecelidir. İnsan hayal içinde yaşayıp giderken bir de bakar ki en yakın ölüm çizgisi karşısına gelivermiş.”[1]
Herkes mutlaka bir cenazeye gitmiş, o cenazede bir tabut ve tabutun üstünde bir yeşil örtü görmüştür. O yeşil örtünün üzerinde sarı boya ile yazılı bir ayet vardır: (كُلُّ نَفْسٍۢ ذَآئِقَةُ ٱلْمَوْتِ) yani “Her nefis ölümü tadacaktır”. Bu ayetteki inceliğe dikkat edelim:
Acaba Kuran neden (كُلُّ نَفْسٍ تَمُوتُ)........
© Risale Haber
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)