menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kardeşim İbrahim, Ben Ölüyorum

15 0
24.02.2025

Dünya mümine zehir, gafile şekerdir

İbrahim Fakazlı Denizli hapsinde dokuz ay Bediüzzaman ile kaldıktan sonra dört yıl Üstad’a hasret kalmıştır. Afyon Hapsine alınacağını öğrenince çok sevinir. Artık doya doya Üstad’ını görecektir. Ne var ki orada da istediği kadar görememektedir. Bu duruma çok üzülür. Ne pahasına olursa olsun yanına çıkmayı gözler. Son derece soğuk bir kış gününde gizlice Üstad’ın yanına çıkar.

Manzara dehşet vericidir. Üstad soğuğun eksi onbeşlere düştüğü bir günde pencereleri kırık, döşeme tahtaları aralıklı, ısınmak mümkün olmayan bir odada çift battaniye altında yatmaktadır. Derin yapılar Üstad ve talebelerinin şartlarını ağırlaştırdıkça ağırlaştırırken tecavüzcülerin, Komünistlerin, siyasî mahkûmların şartlarını alabildiğine iyileştirmektedir. Üstad’ın karşısındaki koğuşta Komünizmden müebbet hapse mahkûm bir genç ve bir kadına tecavüz etmiş doktor, bir de siyasî mahkûm vardır. Bunlar imtiyazlıdırlar. Koğuşlarının pencere camları yeniden takılmış, kapıları tamir edilmiştir. Dökme soba ve sıcak su vardır. Dışarıdan yardım da gelmektedir.

İbrahim Fakazlı bir gün, derin yapıların bir tecavüzcü kadar değer vermediği Üstad’a yaklaşır. Üstad çok hastadır. İbrahim’e elini uzatır:

“Tut.”

İbrahim tutup öper. Ateşler içindedir; eli sıcağına tahammül edemez. Üstad’ın gözleri kıpkırmızıdır. Bitkin halde........

© Risale Haber