menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tasavvuf ve İslami Cemaatler Din Değildir

13 0
29.01.2025

Müslümanlar, insanlığa hakikati ulaştırma amacıyla kitap ve sünnete uygun bir şekilde 1400 yıldır çeşitli isimlerle organize olmuş tasavvuf hareketleri, stk’ler, vakıflar, dernekler ve Cemiyeti Hayriye tarzında yapılar teşekkül etmiştir.

Bu yapılar, dine uygunlukları ölçüsünde “dinî”dir; ancak dinin kendisi değildir. Bazen müntesipleri sanki İslâmiyet’in o STK ile zuhur ettiğini ve hocalarının kitabını da kutsal kitap olduğunu ve hocaları da sanki bir Nebi gibi zannettirecek tarzda tutumlar sergilemektedir. Bu zihniyet ve düşünce tarzı hastalıklıdır ve uzak durulması gerekir.

İslâmiyet evrensel bir dindir. Nitekim Kur’an-ı Kerim, İslam’ın bu evrensel özelliğini şu şekilde vurgular:

“Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”[1]

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (asv), sadece bir kavme veya sınırlı bir coğrafyaya değil, bütün insanlığa rehber olarak gönderilmiştir. Onun daveti, hiçbir zaman ırkî veya bölgesel aidiyetlerle sınırlandırılamaz:

“(Rasûlüm!) Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.”[2]

Bir müslüman; hem enbiyayı, hem Rabbini, hem bütün kemalâtı Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm vasıtasıyla biliyor.

“O’nun (asm) terbiyesini bırakan ve zincirinden çıkan daha hiçbir peygamberi (as) tanımaz ve Allah'ı da tanımaz. Ve ruhunda kemalâtı muhafaza edecek hiçbir esasatı bilemez.

Çünki peygamberlerin en âhiri ve en büyükleri ve dini ve daveti umum nev'-i beşere baktığı için ve mu'cizatça ve dince umuma faik ve bütün nev'-i beşere bütün hakaikte üstadlık edip, ondört asırda parlak bir surette isbat eden ve nev'-i beşerin medar-ı iftiharı bir zâtın terbiye-i esasiyelerini ve usûl-ü dinini terk eden, elbette hiçbir cihette bir nur, bir kemal bulamaz.”[3]

Hizmetlerin........

© Risale Haber