Risale-i Nur Dersi-1
Risale-i Nur hizmeti, herhangi bir cemiyetin dar daireli bir faaliyeti, bir hevesin mahsulü veya nevzuhur bir cereyan değildir. Belki, şems-i saadetin 1400 sene evvel Arabistan çölünde doğan nurundan, bu karanlık ve müşevveş asırda parlayan bir şua-yı Kur’anîdir. Bu hizmet, bir iman ve Kur’an hizmetidir ki, en temel maksad “rıza-yı ilahidir.” [1]
Okunan dersler, mütalaalar, müzakereler ve talimlerde en temel maksadımız da budur. Bir iman hareketidir bu hizmetimiz. Tesanüt, ittihat, ittifak bu yolun temel harcıdır. Bu sebeple uhuvvetin tesisi, nur talebelerinin irtibatı çok ehemmiyetlidir. Bir araya gelerek yapılan derslerin de bir gayesi budur.
Uhuvvet ve ihlâsın temel manasına, gayesine hizmet edip uhuvvet ve ihlâsın “sırr-ı uhuvvet ve sırr-ı ihlâs”a inkılab etmesinin aracıdır. “Sırr” bu manaların levh-i mahfuzdaki hakikatini yakalamaktır. Bunun için en kuvvetli bağ olan uhuvvetin şuurla idraki, ihlâsla tatbikinin bir ibadet edâsıyla ihya edilmesi şarttır. Zaten bu manalar nevzuhur bir şey değil Rasulü Ekrem’in (asv) sünnet-i seniyyesidir.
“Mesleğimizde en mühim esas, ihlâs, takva, tesanüttür. Halisen livechillah çalışmaktır. Enaniyeti bırakmak, şahsî menfaati düşünmemektir. Unutulmamalı ki bu hizmet-i imaniyede, her şey rıza-i İlâhî hesabına bakar. O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok.”[2] (Lem'alar, 20. Lem'a – İhlâs Risalesi)
Derslerimiz, ihlas ve uhuvvet hakikatlerinin talim ve terbiye sınıfıdır. Bir elimizle kitap okurken diğer elimizle de ihlas, uhuvvet manalarını tutmalıyız. Sohbetler, arayıp hal hatır sormalar da bunun vesilesidir.
Derslerimiz sadece müzakere ve mütalaa sahası değildir. Sadece ilm-i irfan olarak görülürse ülfet başlar. Derslerde, ihlas hizmet eder, ilim kendini belli eder, tevazu arz-ı endam eder.
Cemiyete bakarak İslâmiyeti anlamak ve anlatmaktan ziyade ders ve talimlerimizdeki hakikatlere bakarak o sağlam esasların........
© Risale Haber
