Elveda Elveda Şehr-i Ramazan Elveda
Rahmet iklimi geldi. Evvela rahmet girdi şimdi mağfiret dilimindeyiz ve bu dilimde sonu cehennemden azad kısmına doğru gidiyoruz. Mahyâları ve teravihleri tezyîn eden Elveda Ramazan ibaresini görüp duymaya başladık. Bugün teravihte bu kasideyi işittim ben de tekrar ettim ve içim ürperdi.
Eve geldim tefekkür ettim bu manayı. Tefekkürümü paylaşmak istedim.
“Elveda Ramazan” ifadesi, zahirde bir ayrılığı, bir fasılayı ifade etmektedir. Risale-i Nur’un hakikatperver nazarıyla bakıldığında, bu veda; ne yalnızca bir zaman dilimine, ne de geçici ve bu aya mahsus olan oruç ve teravih gibi bir ibadet atmosferine dairdir. Bilakis bu hitap, mübarek bir mekteb-i manevîden mezun olan talebenin, edeble huzurdan ayrılışı ve oradan aldığı feyiz ve dersleri bir ömür boyu yaşatma niyazının bir tezahürüdür.
Risale-i Nur’un müteaddit yerlerinde beyan edildiği üzere, Ramazan ayı insanın nefsini terbiye, kalbini tasfiye ettiği ve ruhunu inkişaf ettirdiği rahmet iklimi mevsimdir.
“Ramazan-ı Şerif'teki oruç, hakikî ve hâlis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarıdır.”[1]
Yani, Ramazân-ı Şerif, nefsin terbiyesi ve serkeşliğinin kırılması için bir anahtardır. Bu ayda oruç ve sabırla imtihan edilen nefis, açlık vasıtasıyla dizginlenmekte.. İnsan da, fakrını, aczini, zaafını idrak ediyor. Ama bunun tam manada bir idrak olduğunu düşünmüyorum. Çünkü gündüzü oruçla geçen günün akşamında mükellef sofralar bekliyor. Dolayısıyla tam hissediyor desek yalan olur. Kısmi bir hissetmek desem daha yerinde olacaktır.
Bu ay, yalnız mideye değil, kalbe, ruha, akla, vicdana da oruç tutturur. Burada oruç, savm ve siyam tabiri devreye giriyor zaten. Sadece açlık şeklinde olan ve bir çok menhiyattan uzak durmadan tutulan ORUÇ’TUR. Bu bedene bakar. Duygulara hakim olarak tutulursa savm olur. Ruha da sirayet ettirilip bu hakikatler hissetirilirse bu siyam olur.
Ramazân-ı Şerif tabiri âdetâ bu üç tabiri birleştirir. Oruç, savm ve siyamı.
Oruçla insan sabrı öğrenir, teravihte devamlılığı, Kur’an-ı Kerim ve evrad u ezkârında huzuru, infakta, zekât ve sadakada merhameti, iftar sofrasında şükrü tatbik eder. Bir ay boyunca, cismaniyetten uzaklaşarak ruhanîleşmeye doğru yol alır.
“Elveda Ramazan” demek, yalnızca mübarek bir ayın hitamı değil; aynı zamanda manevî kazançların farkına varmak, Cenâb-ı Hakk’a şükranla yönelmek ve o kazanımların devamına niyet etmektir. Diğer mübarek on bir aya adım adım........
© Risale Haber
