Irkçı Bölücülüğe Karşı İslam’da Birlik
Mehmet Nuri Yardım-Milat
Vefat etmiş kıymetli âlimlerin, müelliflerin, yazarların bütün eserlerinin külliyat olarak neşredilmesi kanaatimce en büyük hizmetlerden birisidir. Erzurum Kültür Eğitim Kitap Kırtasiye Yayıncılığı, bu mühim hizmeti yerine getiriyor ve yakın tarihimizin müstesna allamesi Mehmed Kırkıncı Hoca Efendi’nin bütün eserlerini bir külliyat olarak aziz milletimizin istifadesine sunuyor. Darısı diğer bütün âlimlerin ve müelliflerin başına. Zira o abide şahsiyetlerin kaleme aldıkları her esere, yazdıkları her satıra ziyadesiyle ihtiyacımız vardır. Mehmed Kırkıncı Hoca Efendi’nin aylar önce ilk neşredilen eserlerini tanıtmıştım. Şimdi de kültür hayatımıza yeni kazandırılan diğer kitapları elime ulaştı. Hakikaten istifa edilerek okunacak, ufuk açıcı harika kitaplar dizisi. Her bir eser, toplumumuzun dertlerine deva olacak birer fikir hazinesi. Özlü olarak tanıtmaya çalışacağım ama zaten dikkatli ve rikkatli okuyucular, bununla yetinmeyecek ve asıl hazineyi arayıp bulacak, ailece okuyup istifade edeceklerdir.
İSLAM’DA BİRLİK
Mehmed Kırkıncı Hoca Efendi’nin en mühim özelliği ele alacağı konuları seçerken bugün karşılaştığımız gündemdeki problemleri öne çıkarması ve onlar hakkında cemiyeti aydınlatmasıdır. Dolayısıyla her kitapta, muhtaç olduğumuz meseleler masaya yatırılıyor. Bu eserlerden ilki Irkçı Bölücülüğe Karşı İslâm’da Birlik ismini taşıyor. Her Müslümanın anlayarak ve hazmederek okuması gereken eserin takrîz’i, kıymetli âlim Halil Gönenç Hoca’dan. Şöyle diyor: “Memleketimizde İslâm’a hizmet etmek hususunda büyük gayret sarf eden muhterem kardeşimiz Mehmed Kırkıncı Hoca Efendi, uhuvvet-i İslâmiyeheyecanı içinde, şu kıymetli kitapta bu mevzuu işlemiş, birlik ve tesânüdün ne kadar ehemmiyetli, tefrika ve ihtilâfın ne kadar büyük bir cinayet olduğunu tatlı bir üslûb ile ifade etmiştir. Allah kendisinden razı olsun.” Müellifimiz eserin ‘sebeb-i telif’ini açıklarken Hazret-i Peygamberin “ümmetini tefrikaya karşı uyanık tutmaya” çalıştığını belirtiyor ve şu hadisi şerifi naklediyor: “Müslüman millet ve kavimleri, fert ve cemaatleribirbirinden ayırma ve bölmeye gayret gösteren bizden değildir.” Bu aslında hem bir ikaz, hem de bir tehdittir. Irkçılık, bölücülük yapanların, Müslümanları birbirine düşürenlerin ‘Müslüman’ olamayacağı buyuruluyor. Bunun ötesi yoktur.
ŞARK İNSANI MERTTİR
Müellifimiz, “memleketimizde estirilmek istenen ‘Şark fitnesi’ne dikkat çekerken şu hakikati ifade ediyor: “Bilinmelidir ki: Şark insanı; merttir, samimîdir, hasbîdir, dindardır. Taşı toprağı, suyu ve havası, eti ve kanıyla mukaddesatına bağlıdır.O, berrak ruhunu ürperten, rencide eden hâdiselerin arkasında kimler olduğunu bilir.O, dimağındaki aldatılmaz şuur ile kalbindeki yanardağlar gibi,sönmez ve söndürülmez îmanıyla ezelî ve ebedî o korkunç şimal düşmanı karşısında, vakarla, dimdik duruyor. Bu yüzden hiçbir şeytan, hiçbir hile ve desiseyle bu volkan gibi îmanı aşamaz, bu ülkeye giremez.”
Eserin “Giriş”inde İslam’da lanetlenen ‘kavmiyetçilik’........
© Risale Haber
