menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kutub Yıldızı'na Dair Bir Hasbihâl!

5 0
14.04.2025

Risâle-i Nurlarla ilk karşılaşmam 1970. Ortaokul birinci sınıfta evinde ikamet ettiğim Kâhta'nın ilk Nur Talebelerinden merhum Fırıncı Hacı İbrahim'in evinde gördüğüm Nurları dâvâ edinmem ise 1974. Elli iki yıldır fâsılasız devam ettiğim bir düşünce mâbedi Nurlar, hâlâ hecelemekte olduğum bir tefekkür ummanı, burçlarına tırmanmaya çalıştığım sarp bir hisar.

Bediüzzaman Said-i Nursî, uğrunda hayatımı fedâ edebileceğim müstesna bir kahraman, en az külliyatı kadar hayatımın Kutub Yıldızı. Nur Külliyatını onsuz düşünmek, güneşi söndürmek demek. Hiçbir eser, Risâle-i Nur gibi, müellifi ve hayatıyla tecezzi kabul etmez bir küllî değildir. Şahsım gölge düşürmesin, telkiniyle yaptığı tahşidat, şâkirdlerine yol göstermekten ibaret, hakikat değil. Hakikat değil, zîra Bediüzzaman'ın hayatında da, şahsiyetinde de Nurlara düşebilecek hiçbir gölge yok.

Uzun yıllar Üstad'ın hayatını yazma düşüncesinden uzak kalmaya çalıştım; yazamayacağımı düşünüyordum, onu yazmanın kolay olmadığını biliyordum. Hayatının ilk cildini lütf-u İlâhî........

© Risale Haber