Yok, yok olarak nasıl var olur?
1982'de Antalya Topçular'da üç buçuk ay askerliğimiz var. Süre az ama hatıralarımızı yazsak, küçük bir kitap olur herhalde. Sivilde, müftüden tuz savcıya kadar hangi meslekte olursa olsun, nizamiyede sivil elbisesini çıkaran arkadaş, içeri girince farklı bir kimlikle karşımıza çıkıyor. Bazı arkadaşlar, sanki nizamiyede elbisesi ile birlikte ahlâkını, bazen dinini, mesleğinin onurunu da çıkarmış olarak içeri giriyor.
Duruşuyla, insanî ve dinî değerlerden arınmış birinin bize cuma namazı kıldırması üzerine şaşırmış ve sonradan sivilde müftü olduğunu öğrenmiştim mesela. Askerde kendini muhafazaya, ciddiyetini koruyarak hatta hizmet adına gayret etmeye çalışan bir avuç insanın her biri, cemaat veya tarikat ehli arkadaşlardı. Başkasına denk gelmedim. Belki vardır ama biz denk gelmedik. Hatta birkaç yönüyle, asker ocağının bazı avantajlarını da ibadet ve hizmete tahvil etmeye çalışıyor; bu durumdan azamî derecede istifade etmek için, gayret gösteriyorduk. Uzun nöbet saatlerinde, müsait arkadaşlarla sohbetlerden tut; lisan-ı hâl ile öncülük etmeye çalıştığımız kesimler de olmuyor değildi.
Bunları anlatmamıza Beşinci Söz'de geçen "karavana yıkama" meselesi vesile oldu. Öncesinde defalarca okumamıza ve ders yapmamıza rağmen, bu "karavana yıkama ve devletin angaryasını çekme" meselesini bir türlü anlayamamış, öyle geçiştirmiştik. Ne zaman ki askerde karavana yıkadık ve bunun askerliğinin asıl işi olmadığını bir devlet angaryası olduğunu gördük; o zaman Beşinci Söz'ün özünü çözdük ve âlemimize yerleştirdik. Nurlarda bahsi geçen birçok hakikati de bu sayede anlamaya başladık.
Aynı durum, nurlarda geçen bazı bahis veya cümleler için de geçerli. Mesela 17. Söz'de geçen "Nefy-i nefy, ispattır. Yani yok, yok ise; o vardır. Yok, yok olsa; var olur." cümleleri, ilk okuduğumdan beri, üzerinde düşündüğüm ve çözmeye çalıştığım kısımlardandır. Bu kısmı, Altıncı Söz ve 30'uncu Söz "ene" bahsi ile birlikte okuyunca, tam yerine oturduğunu ve daha iyi anlaşılabileceğini düşünüyorum. Hatta 17. Söz'de bu cümlelerin önü ve........
© Risale Haber
