İnsan Psikolojisi ve İrade İlişkisi
Kaderin Gözünde İnsan ve İradesi-3
İnsan Psikolojisi ve İrade İlişkisi
Bir iç terbiyeye tabi olmamış kişilerde, emir-komuta zinciri Allah’tan kula şeklinde değil de insan nefsinden kula şeklinde işler. Bu manasıyla nefsi Kur’an, “emmâre” yani sürekli ve şiddetle emreden olarak isimlendirir.[1] Bu noktada emri veren nefis, hükmü infaz eden ise akıl ve insan iradesidir. Emri veren nefis olduğu için, mes’uliyet nefse ve nefsin emrine tabi olarak hareket eden insan iradesine aittir. Nefs-i emmare, bir öfke veya çeşitli gerekçelerle rahatlıkla cinayet işler. Yeri gelince su-i kasd da yapar. Fakat suçu dolayısıyla mahkum edilirse, kendini bir kedi gibi yalayıp temizler ve “Ben, kaderin mahkûmuyum” der. Bu şekilde suçu Kader’in takdirine verir. Fakat gemide bir paspasçı olsa ve yerleri temizlese “Koca transatlantiği ben yürütüyorum” havasına girer.
İnsandaki tenzih, takdis ve tebrie hisleri, Sübhanallah diyerek Allah’ı zâtı ve icraatları noktasında tenzih ve takdis etmek için insan fıtratına verilmiştir. Fakat biz insanlar nefis ve benliğimizin sevk etmesiyle kendimizi aklamada ve mes’uliyetten kaçmada kullanıyoruz. Takdir, medih ve fahr hisleri ise, Elhamdülillah diyerek Allah’a hamd........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein